Obama yönetiminin dilemması

Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
Bu durum Obama yönetiminin, şu an Türkiye'de olanlara karşı tepkisini özetleyen ifade olsa gerek.
Türkiye'de demokrasiye kast eden bir darbe girişimi yaşanmış. Türkiye tarihinin en büyük terör saldırısı. Meclis bombalanmış. Tanklar sokaklara sürülmüş. Cumhurbaşkanının hayatına kast edilmiş. Sokaklarda sivillere yönelik katliamlar yapılmış.
Bunların sorumlusu terör örgütünün lideri ise ABD'de yaşarmış.
Hani IŞİD lideri farz edelim ki Ankara'da yaşıyor. Öyle bir durum.
ABD son 4 senedir Türkiye'ye yönelik bir dost değil, hasım oldu. Irak'ta, Suriye'de Türkiye'nin vicdani politikasının bedeli türlü türlü operasyon şeklinde ödendi.
ABD yetkilileri darbe girişiminde ABD'nin hiçbir rolü olmadığını söylüyor. ABD büyükelçisi John Bass, Hande Fırat'a verdiği mülakatta şunları söyledi: “ABD hükümeti, darbe girişiminin öncesinde veya darbe girişimi yaşanırken haberdar değildi.”
Eğer bu doğruysa Obama yönetimi kendi halkına bir hesap vermeli. Nasıl olur da bir NATO ülkesinde gerçekleşen büyük çaplı bir kalkışmadan ABD istihbaratının haberi olmadı.
Pentagon, CIA uyuyor mu?
ABD yönetimi bu kadar basiretsiz mi?
Bir NATO ülkesinde gerçekleştirilmeye çalışılan darbeyi engellemek için ABD nasıl bir şey yapamadı?
Bunlar tabii büyükelçinin dedikleri doğruysa.
Yani darbe girişiminde ABD'nin rolü ve bilgisi yoksa.
Eğer Bass yalan söylüyorsa...
Yani ABD'nin bu girişimden bilgisi varsa. Ve hatta zımni veya açık rolü varsa?
Obama, kanlı katil Esad'ı korurken, Türkiye'de seçilmiş hükümeti devirmeye çalışan bir başkan olarak tarihe geçer.
Obama'nın emekliliği uzun olacak. Genç yaşta başkanlık görevini bırakıyor malum.
Önünde şu soruları cevaplamak için uzun yıllar var:
1- ABD yönetimi, müttefik bir ülkenin seçilmiş liderini hedef alan bir örgütün liderine neden ev sahipliği yapıyor ve yaptı?
2- ABD yönetimi müttefik bir ülkenin seçilmiş liderini hedef alan bir örgütün mensuplarına neden ABD içinde kamusallık ve meşruiyet kazandırmayı teşvik ediyor ve etti?