Vatandaş nasıl tefeciye teslim ediliyor?

Bankalara bu kredi puanını kim getirdi ise bir daha düşünsün. Çünkü tümüyle vatandaşın aleyhine çalışıyor. Amaç, bireylerin kredi yeterliliklerini ölçmek. Böyle söyleyince...

Bankalara bu kredi puanını kim getirdi ise bir daha düşünsün. Çünkü tümüyle vatandaşın aleyhine çalışıyor. Amaç, bireylerin kredi yeterliliklerini ölçmek. Böyle söyleyince çok güzel duruyor. Ama uygulama maalesef tam tersi. Sistem sadece ihtiyacı olmayana kredi vermek üzerine kurulu. Eğer ihtiyacınız yoksa herkes kredi vermek için peşinizde.

Vatandaş ne zaman kredi alır? Tabii ki ihtiyacı olduğunda. Diyelim ki hayatınız boyunca hiç kredi almadınız, faiz ödemediniz. Hep kendi kendinize yettiniz. Aradan yıllar geçti ve bir şekilde ev veya araç almak istediniz. Paranız yetişmedi krediye başvurdunuz. İşte o zaman başınıza gelecek var.

Şimdiye kadar hiç kredi almadığınız, hiç de borcunuz olmadığı, hatta bankada paranız bulunduğu halde, size kredi vermiyorlar. Sebebi ise bana göre çok saçma: Çünkü siz hiç kredi kullanmamışsınız. Yani oluşturulduğu düşünülen sistem kredi açısından tertemiz bir vatandaşı ölçemiyor. Ölçemediği için de sizi krediye layık görmüyor.

Bu sistemi oluşturan ve uygulayanlar ya kimsenin kredi almadan yaşayamayacağını düşünüyorlar ya da vatandaşa gerçekten yardım etmek istemiyorlar.

Hal böyle olunca da ister istemez bu ölçme değerlendirme sisteminin bir ayağının sakat olduğu ortaya çıkıyor. Sistem, kişi ne kadar kredi alıp geri ödediğini ölçüyor. Bundan olası bir karakter tahlili yapıyor. Aslında vatandaşın ne kadar faiz ödediğini, ödeyebileceğini ölçüyor. Eğer hayatında hiç faiz ödememiş isen değersiz oluyorsun. Yani senin ölçülebilecek bir durumun olmuyor.

Pekiyi bu durumda kim kaybediyor? Herşeyin başında hayatı boyunca kredi almamış, faiz ödememiş vatandaş. Sonra, sonrasında ise kredi ile satış yapanlar. Ev, araba vs. satıcıları. En sonunda ise devlet. Çünkü ortalama bir otomobil satışından devlet tonla vergi alıyor. Satış yapılamadığı için de ortada vergi falan da kalmıyor.

Bankalar... Bankalar da, her halde kârlı ki bu sistemi uyguluyor. Onların da savunması bu kuralların devlet tarafından belirlendiği. “Avrupa Birliği-uyum” falan diye savunma yapıyorlar. 

Belli ki bu sistemin hükümet tarafı ağır basıyor. Benim çağrım siyasilerin bu düzenlemeyi bir an önce Türkiye’ye uyarlamaları. Çünkü böyle devam ettiği takdirde hayatında hiç kredi kullanmamış bir vatandaşın tefeciden başka gidecek bir yeri kalmıyor.

CIA, Googlemaps kullanmalı

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sahte iltica 09 Nisan 2018 | 675 Okunma Sadece bilet parası yetmez 03 Nisan 2018 | 583 Okunma Ülke batsın ki bana yer açılsın 02 Nisan 2018 | 466 Okunma Türkiye kadar taş düşsün başınıza 26 Mart 2018 | 341 Okunma Milliyet ikinci kez Hürriyet'i alıyor 23 Mart 2018 | 1.036 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar