Rahmet Kapısı

Geçtiğimiz günlerde Mescidi Aksa’nın Rahmet Kapısı’yla ilgili bazı gelişmeler yaşandı. Bu gelişmelerle ilgili haberlerde önce işgal yönetiminin Rahmet Kapısı’nı kapatmasından, sonra...

Geçtiğimiz günlerde Mescidi Aksa’nın Rahmet Kapısı’yla ilgili bazı gelişmeler yaşandı. Bu gelişmelerle ilgili haberlerde önce işgal yönetiminin Rahmet Kapısı’nı kapatmasından, sonra 2003’ten beri kapalı olan Rahmet Kapısı’nın açılmasından, bu arada Kanuni döneminde kapatılmış bir Rahmet Kapısı’ndan söz edildi. O yüzden bu gelişmeleri izleyenlerin bu kapı konusunda zihinlerinin karıştığını, zaten kapalı olan bir kapının tekrar kapatılması gibi bir hadiseden söz edilmesiyle neyin kastedildiği hakkında kafalarında soru işaretleri oluştuğunu sanıyoruz. Onun için bu konuyla ilgili bilgi vermek ve işgal güçlerinin bu kapıyla ilgili hesaplarından söz etmek istiyorum. 

144 dönümlük bir arazi üzerine kurulu olan Mescidi Aksa külliyesinin etrafı duvarlarla çevrilidir. Ancak bunlardan doğu duvarı Eski Kudüs surlarıyla birleşmektedir. İşte bu duvar tarafında ve külliyenin zemin hizasından aşağıda Rahmet Namazgâhı (Musalla’r-Rahme) adı verilen dikdörtgen şeklinde bir büyük salon var. Bu salondan, dışarıya çıkılması için daha önce duvar yani sur tarafında, külliye dışına açılan iki tane kapı vardı. Bunların birine Rahmet Kapısı diğerine de Tevbe Kapısı adı veriliyordu. Haçlılar Mescidi Aksa’yı basarken bu kapıları kullanmışlardı. Bu kapıların kontrolü zor olduğu için bir rivayete göre Kanuni döneminde bir rivayete göre de Salahuddini Eyyubi döneminde içlerine duvar örülerek tamamen kapatılmıştı. 

Ancak bu Rahmet Namazgâhı’nın kuzey tarafında yani surlara doksan derece açılı kısmında külliyenin iç bölümüne açılan bir kapısı daha var ki buna da Rahmet Kapısı adı verilmektedir. Ancak bu kapıya avlu kısmından merdivenle inilmektedir. İşte işgal yönetiminin 2003’te kapattığı kapı da budur. Bu kapıyı kapatarak Müslümanların buradan Rahmet Namazgâhı’na girmelerini engellemeye başlamıştı. Ancak merdivenle aşağı inip kapının dışında kalan boşlukta namaz kılabiliyorlardı. 

17 Şubat 2019 tarihinde işgal güçleri bu merdivenin başında zemin hizasında bulunan kapıyı da zincirle ve kilitle kapatarak merdivenden aşağıya inilmesini engellemeye başladı. Bu olay da medya organlarında işgal yönetiminin Rahmet Kapısı’nı kapatması olarak isimlendirildi. Ancak burada kastedilen asıl Rahmet Namazgâhı’na açılan kapı değil, o kapıya doğru inen merdivene açılan kapıdır. 

Müslümanlar işgalcilerin amaçlarını bildikleri için merdivenin başındaki kapıya vurulan zinciri ve kilitleri hemen kırdılar. 22 Şubat Cuma günü de Mescidi Aksa’da toplanan kalabalıktan bir grup merdivenden aşağı inerek Rahmet Namazgâhı’na açılan kapıyı açmayı başardı. Böylece 16 yıldan beri kapalı tutulan kapı açılmış oldu. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’nin “düşünce özgürlüğü”ne saygısı! 26 Nisan 2024 | 11 Okunma Abdülmecid Zindani 25 Nisan 2024 | 224 Okunma Siyonizmin BM üzerindeki egemenliği 20 Nisan 2024 | 76 Okunma İran önemli bir fırsatı kaçırdı 19 Nisan 2024 | 245 Okunma Filistin Esirler Günü 18 Nisan 2024 | 54 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar