Abdurrahman Dilipak'tan olay yazı: "Cinsiyet eşitliği'miş, 'kadına şiddet'miş, o konular mazide kaldı!

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, İstanbul Sözleşmesini sert sözlerle eleştirdi ve 'İstanbul Sözleşmesi'nin sınırlarını çoktan aştığını' iddia etti. Dilipak, yazısında "cinsiyet eşitliği'miş, 'kadına şiddet'miş, o konular mazide kaldı. 'Cinsiyetsiz toplum'u konuşuyoruz artık" ifadelerine yer verdi.

Abdurrahman Dilipak'tan olay yazı: "Cinsiyet eşitliği'miş, 'kadına şiddet'miş, o konular mazide kaldı!

‘Cinsiyet eşitliği’nin ve ‘kadına şiddet’in mazide kaldığını savunan Abdurrahman Dilipak, "“Cinsiyetsiz toplum”u konuşuyoruz artık. “Cinsiyet” mi kalacak yakında!. Çağdaş Sodom ve Gomore, Lut kavminin sapkınlığını masum gibi gösterecek bir azgınlığa sahip" görüşünü savundu.

Konunun 'İstanbul Sözleşmesi'nin sınırlarını çoktan aştığını' iddia eden Dilipak, bu tür girişimlerle 'dinin hedef alındığını' öne sürerek “Kadın-kız fark etmiyor, yüz-göz boyalı, hele o tırnak boyaları. Bunlar abdest de almıyorlar demek ki, gusül de almıyorlar. Tabii hepsi ‘helal!’ Helal bira, helal şarap, helal şampanya gibi, kalıcı dudak boyaları, kalıcı tırnak ojeleri hepsi helal!?” ifadelerini kullandı. 

İstanbul sözleşmesi yokken de durumun iyi olmadığını belirten Dilipak "Bu sözleşme geldi, gelen gideni arattı. Kaş yapayım derken göz çıkardı ve bu arada toplumun uyanışına sebeb oldu" dedi. 

İşte Abdurrahman Dilipak'ın çok konuşulacak ifadeleri:

“Cinsiyet eşitliği” mi dediniz!

 Bu konuda insanı en çok üzen ne biliyor musunuz, “içimizden birileri”nin giderek onlara benzemesi, aynı yöne bakıp, aynı dili konuşması.. 

“Cinsiyet eşitliği”miş, “Kadına şiddet”miş, o konular mazide kaldı. “Cinsiyetsiz toplum”u konuşuyoruz artık. “Cinsiyet” mi kalacak yakında!. Çağdaş Sodom ve Gomore, Lut kavminin sapkınlığını masum gibi gösterecek bir azgınlığa sahip.

Biz Kudüs’ü kurtaralım derken İstanbul sözleşmesi ile Şeytan, Lut kavminin helak olduğu Kuzey üst noktası “Gavur dağı”na uzanan sınır çizgisini İstanbul sözleşmesi ile Karadeniz’e taşıdı sanki.

Günah şehri Pompei’nin helak olan kavminin başına gelenler bizim halkımızın da başına gelmesini istemiyorsanız, elinizi çabuk tutun.

Bakın bu işi çok kısa bir sürede İstanbul sözleşmesinin sınırlarını çoktan aştı. Böyle giderken gelecek günler geçen günleri aratacak. İstanbul sözleşmesi, İstanbul depreminden daha tehlikeli bir hal alabilir. Belki “insanlar” ölmeyecek ama, bu depremde “insanlık” ölecek.

Siz DEİZM geliyor diye hayıflanın, Deizm de dünde kaldı. Din büyük ölçüde bireysel planda vijdanlara, toplumsal planda mabetlere hapsedildi. Seremoni, ritüel ve ikona’larla kendini dışa vuran  yeni bir din var artık. 

Kadın-kız fark etmiyor, yüz-göz boyalı, hele o tırnak boyaları. Bunlar abdest de almıyorlar demek ki, gusül de almıyorlar. Tabii hepsi “helal”!.. Helal bira, helal şarap, helal şampanya gibi, kalıcı dudak boyaları, kalıcı tırnak ojeleri hepsi helal!?

(...)

Abdurrahman Dilipak'ın tüm yazıları

ÇOK OKUNAN HABERLER
SON HABERLER
Kürt, Kürtçülük ve Kürdistan bahsine dair… Kürt, Kürtçülük ve Kürdistan bahsine dair…
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi konuşulacak mı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi konuşulacak mı
Müzakere ve mücadele üzerine yedi şey Müzakere ve mücadele üzerine yedi şey
Çok gizli planlarımız yine çöp olmuş Çok gizli planlarımız yine çöp olmuş
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi
Borç rekortmeni belediye belli oldu Borç rekortmeni belediye belli oldu
Erdoğan ve Özel, 2-3 Mayıs’ta görüşebilir Erdoğan ve Özel, 2-3 Mayıs’ta görüşebilir
Kaldırıp attım o park yerini Kaldırıp attım o park yerini