“Haberin yok galiba ben Rabbimin
ihsanıyla ikinci hayatımı yaşıyorum biliyor musun?.."
“Nasibindir gezdiren yer yer
seni/Akıbet sonunda yer, yer seni” derler… Beri yandan da yiyecek
ekmeğin içecek suyun varsa bir şeyler olur bir sebep halk olur
yaşarsın kurtulursun derler… Birinci ağızdan dinlediğim bu hatırada
da köyümüzün eskilerinden olup avcılığı ile nam salmış Yusuf
Amca’nın son avını ve avcılığını sizlerle paylaşmak
istiyorum...
Bir tatil günüydü… O zamanlar
daha sık giderdik tatilde memleketimize… Yine bir tatil günü
ziyarete gittiğimde, ertesi gün hem köylüyle hasret gidermek hem
muhabbet etmek üzere köy kahvesine yöneldim… Köy kahvesinde
tanıdıkları eşe dosta “merhaba” derken selam verirken az ötede
kuytuda yetmiş yaşına gelmiş ama bir türlü avdan özellikle keklik
avından vazgeçmemiş Yusuf Amca'yı, tahta iskemlesinde tahta masanın
başında otururken gördüm. Selam verip elini öptüm. Geldiğimi
görünce sevindi… Duygulandı… Hoşbeş ettikten sonra dedim ki
kendisine:
-Yusuf Amca hayırdır?
Sen...