Ünal Bolat Türkiye Gazetesi

“Seni onlar değil ben sevmeliyim!..”

 “Seni annem babam değil ben sevmeliyim. Ben sevemedikten sonra bir anlamı var mı?..”     Kahvede tanıştığımız Korhan’ı dinlerken duygulanmamak elde değildi… "Aşk ağlatır dert...

10 Temmuz 2018 | 59 okunma
 “Seni annem babam değil ben sevmeliyim. Ben sevemedikten sonra bir anlamı var mı?..”
 
 
Kahvede tanıştığımız Korhan’ı dinlerken duygulanmamak elde değildi… "Aşk ağlatır dert söyletir" dedikleri türden bir durumdu… 8 Ekim tarihinde nişanlısından aldığı bir karar üzerine hayatının altüst olduğunu anlatmaya devam ediyordu:
Ah be Sevilay… On altı ay nişanlı kalıp evlenmeye karar verdiğimiz Sevilay… Nişanlanıp evlenmeye karar vermiştik. Öyle ki Sevilay’ın ailesi bana "evladım" diye hitap etmeye başlamıştı…
Ama o kara gün… Ben o güne "kara gün" diyorum… Sevilay bana "seninle evlenemeyeceğim" deyiverdi. Şaşırmam bir tarafa beynimden vurulmuşa döndüm… Şaka olmalıydı… Ama o ciddi ciddi konuşuyordu:
-Neden? Nereden çıktı şimdi bu? dedim.
-Çünkü seni sevemedim, dedi.
Bir insana bundan daha ağır ve bundan daha gerçekçi bir söz olabilir mi?
Sanki üzerime bir dağ devrilmiş de altında kalmış gibiydim. Bir müddet konuşmayı bırak nefes almakta zorlandım.
-Peki ne olacak bundan sonra?
-Bir eski tanıdık olacağız… Size asla kırgın değilim. Siz de bana kırılmayın…
Ne kadar kolay söyleniyordu… Mutlaka onun kanına birileri girmişti… Sevilay’ı düşünce olarak zehirlemişlerdi.
“Annen baban, ailen bu konuda onların haberi var mı?” dedim.
Çok enteresan bir cevap verdi:
“Seni onlar değil ben sevmeliyim. Ben sevemedikten sonra bir anlamı var mı?”
“Bana doğru söyle… Yoksa başka biri mi var arada? Sen durup dururken nereden çıkardın bu kararı?”
“Hayır kimse yok… Kimseden etkilendiğim de yok… Kimseye aldırış ettiğim de yok… Ben sana içimden geldiği gibi doğrusunu söylemek durumundayım… Çok düşündüm… Çok sabrettim… Çok alışmaya çalıştım… Ama olmadı… Olmadı… Olmuyor…"
Bir başka âlemde kâbus gibi bir rüyada gibiydim… Düne kadar birbirimize “aşkım” diyerek hitap ettiğimiz Sevilay şimdi bana eski bir arkadaş olarak kalmamızı söylüyordu.
Bunu benim kabul etmemin ne kadar zor olduğunu hatta imkânsız olduğunu düşünebiliyor musun?
Ama benim gururum ne olacaktı? Ben, beni sevmediğini sevemediğini açıkça yüzüme söyleyebilen bir kıza yalvaracak mıydım? Bu benim kendime saygısızlık olmaz mıydı?
Yüreğim kan ağlasa da “tamam” dedim. “Sen nasıl istersen!” DEVAMI YARIN

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Külcü geldi hanım” 19 Mayıs 2024 | 111 Okunma Bir ömür böyle geçti... 17 Mayıs 2024 | 71 Okunma “Oğlum ben dua bilmem!” 16 Mayıs 2024 | 457 Okunma Köfte kokusuna bir kamyon kereste! 15 Mayıs 2024 | 107 Okunma Misafir hiç bekletilir mi? 14 Mayıs 2024 | 262 Okunma