Bu köşeyi takip edenler birkaç
gün evvel yayınlanan hatıradaki taksi şoförünü hatırlar...
Efendim, bu köşeyi takip edenler
hatırlayacaktır, birkaç gün evvel paylaşmış olduğumuz hatırayı.
Hani, Mehmed Emin Tokâdî Hazretlerine birlikte gittiğimiz taksinin
şoförü ile olan bir konuşmamız ve hatıramız vardı ya.
Evet işte o hatıramızın hemen
ertesi günü idi. Yine taksi ile Sirkeci’den Fatih’e acele gitmemiz
gerekiyordu. Bu sefer müşterisiz taksi bulabilmek için tren
garından ta vapur iskelelerinin önüne kadar yürümüştüm.
İlk rast gelen taksiye bindim.
Şoförün yanındaki koltuğa oturdum. Selam verip “Fatih'e gitmek
istiyorum” dedikten sonra bu yeni şoförün yüzüne baktım. Anladım ki
bu, önceki şoför değil, üstelik bu arkadaş daha da genç birisi. Ama
genç de olsa kendisi ile yol boyunca sohbet edilebilecek sevimli
bir simaya sahipti.
Mesafeleri sohbet ile katetmek
daha sevimli geldiğinden, bu gence de güler yüzle ve samimi
tonda...