“Meslek hayatımın on bir yılını Adalet Müfettişi
olarak Anadolu'yu dolaşarak geçirdim.”
Yazıya epey ara verdim. Özlemişim. Düşünürken bir
meslek anım aklıma geldi. Daha önce aklıma gelseydi de yazamazdım.
Çünkü bu anım denetim sırasında bir adliye başkâtibinin, -şimdiki
adıyla müdürünün- devlet parasını zimmetine geçirdiğini fark edince
onu hemen tutuklattırıp cezalandırılmasını sağlamak yerine yüreğime
çöken bir acı sebebiyle cezadan kurtarmak yoluna sapmamdır. Ama
meslek hayatımda kesinlikle söylüyorum ki bundan başka benzer görev
ihmali yoluna asla sapmadım. Tabii buradaki görevi ihmal olayı
aslında benim için de suç oluşturur. Ancak araya zaman aşımı
girdiği için artık bu olayı anlatmamda bir sakınca
bulunmamaktadır...
Kamu görevlisinin hayatı iki bölümden oluşur.
Birisi özel, diğeri de resmî hayatı. Göğsümü gere gere söylüyorum
ki aşağıda anlatacağım anım dışında görev hayatımda bilerek
yaptığım, suç teşkil edecek hatta...