"İnsanlar hayatı
kendilerine niçin bu kadar zorlaştırır anlamak akıl kârı
değil…”
Günümüzde gençler evlenmekte
zorlanıyor. Çeyizdir, beyaz eşyadır, mobilyadır, düğün masrafı
filan derken gençler evlendikten sonra en az beş yıl borç ödemek
zorunda kalıyor… Ayıp olur, gören ne der gibi çevre baskısıyla ne
evlenecek çocuklar ne evlendirecek aileler evliliği sade bir
merasime ne yazık ki dönüştüremiyorlar…
Bizim zamanımızda düğünler böyle
değildi… Bizim çocukluğumuzun düğünleri bakın nasıl olurdu?
Düğünlerde davetiye değil “okuntu” denilen bir hediyeyle davet
edilme olurdu. Bu okuntular genellikle mendil, sabun, havlu gibi
çok pahalı olmayan şeylerdi. O yıllarda, genel olarak, düğünler üç
gün sürerdi.
Zengin kabul edilen kişiler, üç
beş köyü düğüne davet ederdi. Her köy iyi bir erkeçle (keçi) düğüne
katılırdı. Ayrıca davet edilen kişiler de özel olarak hediyesini
yapardı. Gelen misafirler, köçekçeler oyunla birlikte köye
yaklaşırlar, köyden de onları karşılamak için, ekipler oyunla
yola...