“Kızım biz Cafer'e niyetle
başlamıştık. Fakat sana kim için olduğunu
söylememiştim...”
Uzun zamandır gazetemize yazmayı
düşündüğüm 2006 yılında yaşanan hatıramı sizinle paylaşmaya bugün
de devam ediyorum...
Annemin telefonda gelinimiz ve
teyzemin kızı Nuray’ı ara demesi üzerine aradığım Nuray, o gün
yaşadıklarını heyecan içerisinde anlatmaya devam
ediyordu.
“Kapıyı kapattım. Namazımı da
kıldıktan sonra aldım elime tespihimi; başladım salevatlarımı
çekmeye. Biraz çekmiştim ki birden odanın kapısının açıldığını fark
ettim!..
Bir an durakladım ve sustum.
Korkmamla beraber içeriye girenleri görünce nutkum tutuldu âdeta!..
Fakat önce kapının açılmasıyla oda bir anda aydınlandı. Kış ayı
olduğundan oda biraz loştu. Hayretler içinde kapıya bakarken
içeriye uzun boylu, beyaz elbiseli, beyaz başörtülü irice bir kadın
önde, elleri arkasından bağlı gibi geldi bana o zaman. Cafer Abi de
peşinden içeri girdiler. Cafer Abi'nin başı önünde çok üzgündü.
Birazcık...