“Ben, diğer
insanları izlemeyi bıraktım. Tamamen bu örnek insana
odaklandım...”
Yanlış hatırlamıyorsam 1977
yılının nisan ayı idi... Bir pazar gününde birkaç arkadaşla beraber
gezmeye çıktık. İzmit Akça Camii’ni geçtikten sonra tren yolu
istikametine doğru yürümeye başladık. Yaklaşık 200 metre yürüdük.
Yarı ahşap binaların bulunduğu sokakta az sayıda insan topluluğu
gördük. İki üç katlı evlerin arasındaki sokakta bulunan insanlara
doğru hareket ettik. Merakımız bizi az sayıda insanlara
yöneltmişti. İnsanlar arasına daha katılmamıştık ki gözüme bir anda
bir insan ilişti. Ben ona pürdikkat bakmaya başladım. O da ne?
Yaklaşık 20-30 m uzağımda bir insan duruyordu. Kıyafetleri düzgün
pırıl pırıl, nurani özellikte, ayakkabıları yeni ve boyalı,
giydikleri yeni ve tertemiz, gereksiz yere konuşmaktan sakınan
görüntü sergileyen bir insan…
Yüksek vasıflı bu insanı görünce
hatırıma daha önce çevremde anlatılan sırlar âlemi insanları geldi.
Âdeta donakalmıştım. Ben, diğer insanları izlemeyi bıraktım.
Tamamen bu örnek insana odaklandım....