“12 yaşında bir çocuk, babası
varsa yanında kimden, neyden, niçin korkacakmış ki?”
Siz de öyle misiniz, bilmem. Ben,
daha önce gerek yürüyerek gerekse taşıtla geçtiğim bir yoldan
korkmam. Bilirim çünkü nereye, nasıl gideceğimi. Bilirim çünkü
neyle, nelerle karşılaşacağımı.
1954 Haziran’ında Manavgat’tan
Akseki’nin Gödene köyüne doğru babamla birlikte yürüdüğüm yoldan
daha önce geçmemiştim hiç. Evet, ilk kez yürüdüğüm bir yoldu ama
korkum da yoktu, endişem de… Çünkü babam vardı
yanımda.
12 yaşında bir çocuk, babası
varsa yanında kimden, neyden, niçin korkacakmış ki?
Güneyden kuzeye Manavgat Ovası’nı
katedip Toroslar’a ulaştığımızda akşam olmuştu.