Bir süredir konuşulan Rakka operasyonu başladı. Operasyonun içeriği ve operasyonu yöneten aktörler konusunda çelişkili açıklamalar gelse de DAİŞ’e karşı mücadelenin kilit ayağı olan Rakka önümüzdeki günlerde fazlasıyla konuşulacak. Rakka’nın Irak versiyonu olan Musul’a yönelik operasyon da hatırlayacağınız üzere başlamış ardından sekteye uğramıştı. Bunun birkaç tane ana sebebi vardı. Birincisi Musul’un DAİŞ’in en güçlü olduğu konumlardan birisi olması. İkincisi ise operasyonu kimin ve nasıl bir kompozisyonla yürüteceği sorunsalı. Benzer bir durum Rakka için de geçerli.
Rakka da Musul gibi DAİŞ’in Suriye’de en güçlü olduğu şehir.
DAİŞ’in Suriye’deki başkenti hükmünde olan Rakka’nın Türkiye’ye
sınır olan kuzeyi PKK’nın kontrolünde olsa da merkez ve güney
kısımları DAİŞ’in kontrolü altında. Vilayetin genelinde baskın bir
Arap nüfusu var ve aşiret bağlarının oldukça güçlü olduğu bir
coğrafya. Hal böyleyken Rakka’nın PKK’lılar tarafından ele
geçirilmesinin yerel halk nezdinde sorunlara sebep olacağı
aşikâr.
Operasyonun başladığı saatlerde Rakka’daki STKlardan “Rakka
Sessizce Katlediliyor” insiyatifi art arda attığı tweetlerle şu
mesajları verdi: “Rakka’nın geneli SDG’nin (Suriye Demokratik
Güçleri) Rakka şehrini almasını istemiyor, halk SDG’yi hoş
karşılamıyor”, “Rakka’yı YPG’nin yönettiği SDG’nin eliyle alma
stratejisi birçok insanın şehirlerini korumak için DAİŞ’e
katılmasına sebep oluyor”. Kısacası operasyonun Rakka halkını zor
bir ikilemde bıraktığını, insanların DAİŞ ve YPG/PKK teröründen
birini seçmek zorunda bırakılmasının sorun yarattığını ve
Rakkalılardan bu ikilemde DAİŞ’i tercih edenlerin olduğunu ifade
ediyor.