Türkiye'nin Kuzey Suriye'deki stratejisini revize etmesine yönelik yapılan tartışmalarda sorulan iki önemli soru var. Birincisi "müdahale yapılmalı mı?" ve "neden şimdi?". Birincisi strateji değişikliğinin gerekliliğini sorgularken ikincisi amacını sorgulamakta. İki sorunun cevabı da birbiriyle ilişkili olduğundan beraberce cevaplayayım:
Suriye'de 5 senedir aksi yöndeki tezvirata rağmen Türkiye
kendisini savaşın içerisine atmama stratejisi izledi. Ne
yaşananlara duyarsız kaldı ne de sahada savaşın aktif bir parçası
oldu. Bu duruşun şu anki strateji hayata sokulduğu takdirde de
değişmeyeceğini düşünüyorum. Yani amaçlanan Türkiye'yi savaşa
sokmak değil. Niyet, artan tehdit karşısında ve Türkiye'nin
bölgesel çıkarları doğrultusunda sınır hattı boyuna küçük ayarlar
çekmek.
IŞİD'e şimdiye kadar kendi usulüyle müdahalelerde bulundu Türkiye
ve sınır hattı boyunca bir süredir zaten varlıkları söz konusuydu.
İki ana sebep IŞİD'e şimdi müdahale yapmayı zorunlu kıldı.
Birincisi, IŞİD'in Esed rejimiyle özellikle Halep cephesinde
muhaliflere karşı giriştiği ittifak. Kritik şehir Halep'in
düşmesinin kabul edilemeyeceğini Türkiye uzun süredir
dillendiriyor. Bunun hem sayıları milyonu bulabilecek yeni mülteci
akınıyla Türkiye'ye hem de Esed karşıtı gruplara maliyeti ağır
olacaktır. Başbakan Davutoğlu, Haseke'de IŞİD-Esed arasında yapılan
koordinasyon toplantısını deşifre ederken bu konuda bir strateji
değişikliğine gidilebileceğinin de sinyallerini veriyordu
aslında.