Büyükçekmece’de iktidar, devletin gücünü kullanarak, bin 500
polisi evlerin kapısına gönderip, ev halkına eşlerinin ve/veya 18
yaşını bitirmiş çocuklarının evde olup olmadığını soruyor. İşte
veya okulda cevabını alınca da, "bu adreste ikamet etmiyor,
bulunamadı" gibi ifadeler yer alan tutanaklar düzenleyerek seçimin
iptali için gerekçe/delil üretiyorlarmış.
Bu iddialar, hem medyada hem de muhalefet sözcülerinin
açıklamalarıyla tüm kamuoyunu meşgul ediyor maalesef.
Polis marifetiyle, sözde delil ve tespit tutanağının tanzimi
iddiaları, tam bir demokrasi ayıbıdır. AKP iktidarı, sandık yoluyla
alamadığı yerel seçimleri polis zoruyla mı almaya çalışıyor
acaba?
Hâlbuki bu tür nafile çabalar, iktidarı hem milletin hem de
demokrasi ile yönetilen dış dünyanın nezdinde son derece güç duruma
düşürecek, yıpratacak işlerdir.
Dünya alem, yerel seçimleri yitiren AKP’nin bunu hazmedemediğini,
oyunbozanlık yapmaya tabiri caizse çamura yatmaya çalıştığını
düşünür.
Demokrasiye de, seçim güvenliği ve adaletine ne de ağır bir şaibe
bulaştırır.
Seçim sonuçlarının demokratik bir olgunlukla ve basiretle kabul
edilmesi, demokratik teamüllere uygun olur, sosyal barışa da büyük
katkı sağlar.
Gerçeği kabul edin artık, "aşkınız İstanbul", sizi reddediyor.
Belalı aşıklar gibi işi zora dökerek, maraza çıkarmanın ve
mızıkçılık yapmanın alemi yok. Böyle bir tavır millette "mağdur
edilene" sahip çıkma duygusunu kuvvetlendirir ve arttırır.
Seçimlere polis zoruyla müdahale görüntüleri, her gün üst üste
ekonomi paketleri açıklayarak dört gözle gelmesini umduğunuz
yab...