2018 yılında;
Otomotiv sektörü yüzde 35 oranında daraldı.
Beyaz eşya iç satışları yüzde 17 oranında daraldı.
Konut satışları yıllardır ilk kez yüzde 2.4 oranında azaldı.
Sanayi üretimi de, milli gelir de azaldı, azalıyor, azalacak ne
yazık ki.
İthal samandan sonra, sıra soğana da geldi.
İhracat, ekonominin resesyona sürüklenmesi nedeniyle artarken, 2014
yılında bir kilogram ihracat 1.59 dolara yapılırken, 2018 yılında
bu rakam kg başına 1.23 dolara düştü. Daha çok miktarda ama daha
düşük fiyatla ihracat yapılıyor maalesef.
Hal böyleyken, damat Bakan Berat Albayrak, dünyada gelişmekte olan
ülkeler kategorisinde de, gelişmiş ülkelerin arasında da
Arjantin’den sonra en kötü ve yüksek enflasyon oranlarının
açıklanması üzerine, “hedefimize başarıyla ulaştık” anlamında
sözler sarf etti.
Aynı günlerde, önceki Halkbankası ve halen Ziraat Bankası Genel
Müdürü olan, Hüseyin Aydın ise, 40-50 yıllık çok sayıda köklü
firmanın bankalara olan borçlarını ödeyemedikleri için yeniden
yapılandırma taleplerinin de yine “başarıyla tamamlandığını”
açıkladı, Bankalar Birliği Başkanı sıfatı ile. Bu açıklamaların
yanı sıra, ATV-TRT gibi TV kanalları, 7/24 Türkiye’nin adeta
Monte-Carlo veya İsviçre gibi bolluk, refah içinde “başarılı bir
ekonomiye sahip olduğu” izlenimi veren, sanki “Alice harikalar
diyarında” hissi yaratan “başarı hikâyelerini” büyüklere masallar
olarak anlatıp, duruyorlar.
Ama gelin görün ki, enflasyon, faiz oranları ve işsizlik rakamları
rekor düzeylere, çift haneli rakamlara yükselmiş durumda bugün.
Ülke, samandan-soğana kadar ithalata mecbur bırakılmış, han...