NİCEDİR mili ve dini bayramlarımızı ağız tadıyla
kutlayamıyoruz.
Hiçbir değere saygısı olmayan terör örgütü PKK, Kurban Bayramı’nda
bile kan döküyor, bomba patlatıyor. Bu bayram gününde dahi,
toplumun huzurunu kaçırmak için elinden geleni ardına koymuyor.
15 Temmuz’da yaşadığımız gibi ‘Allah adına, din adına çalıştığını
idda eden’ bir başka terör örgütü FETO, Gazi Meclis’i,
Genelkurmay’ı, Emniyet’i bombalayabiliyor; vatandaşları
helikopterlerle, makineli tüfeklerle tarayabiliyor, kan dökerek,
darbe yaparak devleti ele geçirmeye kalkışabiliyor.
Türkiye’nin üzerinde on yılladır yapılan hesaplar, iç ve dış
saldırılar, terör örgütlerinin acımasız şiddeti toplumda
kutuplaşmayı, gerginliği had safhaya ulaştırdı. Bayramlarımıza bile
hüzün çöktüren terör örgütleriyle güvenlik güçlerimiz canla başla
mücadele ediyor.
Bunun yanı sıra bu örgütlerle mücadelenin en etkili yolu, toplum
olarak onların oyununa gelmemek, arzu ettikleri bölünmeye,
parçalanmaya, kutuplaşmaya engel olmaktır. Bunun da en iyi yolu bin
yıldır yürüttüğümüz ortak yaşamdan vazgeçmemek, ortak değerlerimiz
etrafında kenetlenmektir.
Buna en çok ihtiyacımız olan bir ortamda, Doğan Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı ve arkadaşlarının, Doğan
Grubu olarak bir yıldır üzerinde çalıştıkları “Türkiye’nin Ortak
Değerleri-Müştereklerimizi Keşfedelim, Geleceğe Birlikte Yürüyelim”
kampanyasını hem de bir bayram günü başlatmaları çok isabetli bir
girişimdir.
Birliğe, beraberliğe, ortak tutuma en çok ihtiyacımız olduğu
bugünlerde bu kampanyanın çok olumlu sonuçları olacağı şimdiden
belli oldu. Kampanyaya gösterilen ilgi, toplumun her kesiminden
verilen katkı kampanyanın ne kadar önemli bir ihtiyaca yanıt
verdiğini gösteriyor. Emeğe geçen herkesi kutluyorum.
DEMOKRASİ VE LAİKLİK
Bu topraklarda bin yıldır birlikte yaşayan bu toplumun kuşkusuz
sayısız ortak değeri, onların oluşturduğu köklü bir kültür var.
Ancak 15 Temmuz kanlı darbe girişimi bize demokrasimizin ve laik
Cumhuriyetimizin en önemli ortak değerimiz olduğunu gösterdi. Bir
arada, barış ve huzur içinde yaşamamızın en önemli güvencesinin
demokratik, laik Cumhuriyetimiz ve bu değerleri içselleştirmiş olan
halkımız olduğunu tüm dünyaya kanıtlamış olduk.
KÜLTÜR VE TOPLUM
Kültür ve toplum iç içe geçmiş, birbirini besleyen iki olgudur.
Kültürü olmayan insan toplulukları toplum olmayacağı gibi,
toplumsuz bir kültürden de söz edilemez. Antoropologlar kültürü,
toplumların hayatta kalma deneyimlerinin birikimi olarak tanımlar.
Toplum; ortak bir yaşam alanına, dile ve kültüre sahip, hayatta
kalmak için ortak çaba gösteren örgütlenmiş grup ya da birbirine
bağımlı insanlardan oluşan gruplardır. (William A. Haviland ve
diğerleri, Kültürel Antropoloji, Kaknüs Yayınları, İstanbul, 2008,
s. 101 ve devamı)