PAZAR günü, (daha eğlenceli şeyler yaparak geçirmek mümkündü
ama) oturup uzun süre Münih Güvenlik Konferansı (MSC) ile ilgili
makale ve raporları okudum.
Konferansa 25’i devlet ve hükümet başkanı, 80’i dışişleri ve
savunma bakanı olmak üzere, dünya çapında karar alıcı 500 kişi
katılmış.
En detaylı makaleyi bir diplomasi muhabiri olarak çıraklığını
yapmış olmaktan her zaman onur duyduğum Murat Yetkin yazmıştı.
“Yeni bir dünya kuruluyor, Türkiye yerini alabilecek mi?” sorusuyla
başlayan makalede, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın ardından
ortaya çıkan küresel tablo detaylıca irdelenmişti.
DAHA FAZLA SİLAHLANMA
MSC’nin resmi internet sitesinden dinledim: ABD Başkan Yardımcısı
Mike Pence, NATO müttefiklerinin milli gelirlerinin en az yüzde
2’sini savunma harcamalarına ayırma taahhüdünü hatırlatıyordu.
Pence, “Daha fazla iş yapmanın zamanı geldi” diyordu ama
söylediğinin gerçek tercümesi ‘Daha fazla silahlanmalıyız’ idi.
NATO içinde şu ana dek bu kritere uyan ABD, Yunanistan, Estonya ve
İngiltere’ymiş. Türkiye de 2023’e dek bu taahhüdü yerine getirmeyi
hedefliyor.
Alman Şansölye Angela Merkel ise ilginç bir çıkış yaparak Rusya ile
işbirliği olanaklarının fazlalığına dikkat çekiyordu. Bunların
başına da IŞİD gibi terör örgütleriyle girilen savaşı koyuyordu.
Merkel öyle söylemedi ama mesajını ‘dünya artık tek kutuplu değil,
Rusya da var’ olarak tercüme ettim.
* * *
OLUMSUZ TÜRKİYE ALGISI