Kılıçdaroğlu’ndan kayyum tepkisi: Diyarbakır,
Van ve Mardin büyükşehir belediye
başkanları görevden alınarak yerlerine valiler
“kayyum” atandı.
Yeni bir seçim yapılmadığı sürece, ki mevzuata göre yeni bir seçim
mümkün görünmüyor, bu üç ilin valileri 5 yıl boyunca hem valilik
hem belediye başkanlığı yapacak. Bu üç ilin belediyelerini
Mart 2024’e kadar “seçilmişler”
değil, “atanmışlar” yönetecek.
Hükümet kanadıyla yaptığım görüşmelerde, HDP’li başkanların PKK
terör örgütü ile bağlarını koparmadıklarına dair iddiaları
dinledim. Başkanların haklarındaki terör soruşturmaları, işe
aldıkları bazı isimlerin terör örgütü ile bağlantılı olduğu,
belediyenin imkanlarının PKK’nın hizmetine sunulduğu gibi iddialar
da mevcut. Ancak bu iddialara ilişkin süren soruşturmalar dışında
somut bir yargı kararı bulamadım. “Başkanlar suçluysa,
görevden alınıp yerlerine belediye meclislerinde neden seçim
yapılmadı” soruma da ikna edici bir yanıt bulamadım.
Konuyu dün telefonla görüştüğüm CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’na da sordum. Sözlerini aynen
aktarıyorum:
“Bu yapılan demokrasiyle bağdaşmıyor. Darbe ruhuyla
yapılmış bir adım. Milletin iradesine darbe indirildi. Bu üç başkan
da aday olmadan önce savcıdan iyi hal kağıdı almış. YSK’ya gitmiş,
orada yedi yüksek yargıç var, onlar da sakınca görmemiş. Bugün
baktım gazetelerine, suçlu ilan etmişler.
Bir
kişinin suçlu olduğuna ne zamandan bu yana mahkeme dışındakiler
karar veriyor. Dünyanın her yerinde yargı karar
verir.
Mahkemelerin hepsi elinde olduğu halde
mahkemenin kararını bile beklemiyorsun, hızlıca kendin karar verip
adım atıyorsun. Bu mesele HDP ya da başka bir parti meselesi değil.
Davutoğlu’na Başbakanlığı bıraktırdıklarında da aynı tepkiyi
gösterdik. AKP’li başkanlar görevden istifa ettirilirken
de…