Öncelikle duayen Gazeteci Ertuğrul Akbay’a
Allah’tan rahmet diliyorum.
Nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun.
Birkaç gündür, son günlerine tanıklık eden arkadaşlarından,
yakınlarından kendisinin, oğlu Burak Akbay’ın ve
SÖZCÜ’nün karşılaştığı haksız suçlamalar ve
kumpaslar nedeniyle nasıl kahrolduğunu dinliyorum.
O sportmen, sağlıklı, yaşından 15-20 yaş genç gösteren, “Yaş 75
yolun yarısı” diyen insanın birkaç ay içinde nasıl çöktüğüne
tanıklık etmişler.
Gerçekten dayanılır gibi değil!
Yıllarca, adeta bütün imkanlarını seferber ederek mücadele ettiği
bir zihniyete yardım etmekle suçlanmak, fotoşopla kurgulanan
kumpasların muhatabı olmak, olmayan bir suç için savunma yapmak
zorunda kalmak zaten büyük bir işkence.
Daha fenası, oğluna ve torunlarına kavuşmaktan, doyasıya
sarılmaktan mahrum edilmek büyük bir insan hakkı ihlali, büyük bir
zulüm.
“Hayırlı bir evlat” olarak hep övündüğü Burak
Akbay’ın babasına son görevini yapamaması, cenaze törenini
gözyaşları içinde, binlerce kilometre uzakta bir telefon ekranından
izlemek zorunda kalması, acıyı katlanılmaz hale getiren başka bir
durum.
Allah sabır versin! ★★★ Akbay Ailesi ve büyük
SÖZCÜ camiası bunları yaşarken,
SÖZCÜ’nün Ankara bürosundaki
başarılı yargı muhabiri Asuman Aranca’nın
haberinden, madalyonun arka yüzündeki, insanı öfkelendiren bir
yargı kararına tanıklık ediyoruz:
FETÖ’ye ait olduğu için KHK ile kapatılan Mevlana Üniversitesi’ne
bir bina bağışlayan Fettah Temince hakkındaki dava
“beraat” ile sonuçlanmış. Gerekçeli kararda
Tamince’nin, FETÖ’ye ait üniversiteye ücretsiz
bina tahsis ettiği, ancak bu yardımı “hayır amaçlı
yaptığı” savunuluyormuş.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 5 Şubat
2019 günü