Irak Meclisi Musul Başika'daki Türk askeri varlığını kabul
etmiyoruz yönünde bir açıklama yapmış. Irak Meclisi diye yazılır,
İran diye okunur.
Musul operasyonu öncesi Türkiye'nin IŞİD ile mücadelesine yönelik
itirazlar hem İran cephesinden, hem de ABD'den dillendiriliyor.
Peki neden?
Türkiye'yi son üç sene içinde IŞİD'e destek veren ülke görümüne
sokmak isteyen bu iki ülke neden Türkiye'nin IŞİD'e karşı
operasyonlarına dolaylı yollar üzerinden itiraz ediyor?
Hatırlayalım, Türkiye'nin IŞİD'e karşı kurulan koalisyona kendi
şartlarını dayatması ile başladı her şey. Türkiye, IŞİD'in havadan
vurularak biteceği kanaatinde değildi. IŞİD'e karşı kapsamlı bir
strateji uygulanmasını savunan Türkiye ancak sahada askerlerin
operasyonlara katılacağı bir operasyonun etkin olabileceğini
savunuyordu. Bununla beraber IŞİD'in bir sebep kadar sonuç olduğu
tespitini yapan Türk dış politika karar alıcıları, Suriye'de
terörün ancak ve ancak devlet terörünün de bitmesiyle, yani Esad'ın
görevden ayrılması ile bitebileceğini savunuyordu. Yani bataklıktan
çıkan sinekleri hedef alırken, bataklığı kurutmayı ihmal etmeyelim
diyordu.
Bu itirazlar Obama hükümetinin beceriksiz ve bir insani trajedi
ile, fiyasko ile sonuçlanan politikası yanında ciddiye alınmadı.
Maliki'nin mezhepçi politikaları konusunda zamanında Türkiye'nin
itirazları nasıl dinlenmediyse, IŞİD konusundaki politikası da
itibarsızlaştırılmaya çalışıldı.
Bu nasıl oldu?