Hıı-hıı, sizi de gördük!

Karar Gazetesi Yazarı Yusuf Ziya Cömert'in bugünkü (24.10.2022)''Hıı-hıı, sizi de gördük!'' başlıklı yazısı.

70’lerde ümidimiz vardı. Dünyayı yeniden kurabileceğimize aklımız kesiyordu. Hele hele Türkiye’yi haydi haydi kurardık.

Ne kısaymış aklımız!

Hadi biz cahildik. Altından kalkamayacağımız bir yükü kaldırmaya niyetlendiğimizi bilemedik.

İslam’ın, “Tarihin akışını ahlak temelli bir sosyal düzen kurulması hedefine yöneltmeyi amaçlayan ve bütün insanlık için rehber olan öğreti” olduğunu söyleyen Fazlurrahman bir ilim adamıydı.

Sadece Fazlurrahman değil, böyle en az yüz tane alim ve mütefekkir sayabilirim.

Onlar da ümitliydi.

Yeni yeni teşekkül eden İslam Konferansı önemli bir gelişmeydi Fazlurrahman’a göre. Petrol fiyatlarının yükselmesi sayesinde Müslüman ülkeler ekonomik bakımdan güçlenecekti ve bu Müslümanların güçlenmesi anlamına geliyordu.

Ne olacaktı Müslümanlar güçlenince?

Şu anda petro-dolarları var bazı Müslümanların. Ne yapıyorlar o dolarlarla?

Hiç. Yiyorlar, içiyorlar. Avrupa’da, Amerika’da şirket satın alıyorlar, Miami’de, Kaliforniya’da villa,

Akdeniz’de yat.

Bir de Yemen’de Müslümanı Müslümana kırdırıyorlar.


Adaletten nasipleri var mı? Adil davranıyorlar mı?

Eğer Kitap’ta “Ulul emr’in her yaptığı adalettir” yazsaydı zulmü de adaletten sayabilir, adil davrandıklarını söyleyebilirdik.

Yazmıyor öyle bir şey.

Fakat biz uzun zamandır yazıyor gibi yaşıyor, yazıyor gibi davranıyoruz.

İslam, “Tarihin akışını ahlak temelli bir sosyal düzen kurulması hedefine yöneltmeyi amaçlayan ve bütün insanlık için rehber olan öğreti”ydi Fazlurrahman’a göre.

Bu öğretinin hayata geçmesini mi umuyordu Fazlurrahman?

Muhtemelen.

Aradan geçen 50 küsur yıl iki gerçeği açığa çıkardı.


Evvela, hayata geçirmeyi düşündüğümüz şeyin ne olduğu konusunda bir şey bilmediğimizi.

Bilmediğimiz gibi anlamak ve öğrenmek için çalışmadığımızı…

İyi olacaktı işte her şey. Kimseye zulmedilmeyecekti, adil olacaktık.

Kul hakkı asla yenmeyecekti.

Allah’ın kullarına, Allah’ın yarattıklarına merhametle muamele edecektik.

Kim yapacaktı bunu?

Birileri yapacaktı işte! Biz bunun için mücadele ediyorduk.

Ettiğimiz mücadele sonradan ‘birileri’nin cebine para olarak, tapu olarak, rant olarak girdi.

İkinci ve daha önemlisi samimi değildik. Değilmişiz daha doğrusu.


Biz Türkler, biz Araplar, biz İranlılar, biz Uzak Doğulular, ne kadar biz varsa hepimiz, ellerimize fırsat geçtiğinde ahlakı, adaleti, kul hakkını, merhameti terk ettik.

Terk etmeyenler vardır mutlaka.

Onların da çoğunun eline fırsat geçmedi!

Böylece, “Ahlak temelli bir sosyal düzen hedefi” pörsüdü.

Herkes kendi balonunu şişirme hedefine odaklandı.

Hayret, balonlarımızı şişirmekte hiç acemilik çekmedik.

Müfredatta yoktu böyle bir şey, sanki anamızın karnında öğrenmiştik!

Hem dersimize çalışmadığımız hem de herkesten şişman olduğumuz için sınıfta kaldık.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yine ilk 500’e giremedik! 29 Nisan 2024 | 893 Okunma Bir ‘mürted’in hikayesi 28 Nisan 2024 | 867 Okunma Bu kafadan sivil anayasa çıkmaz 26 Nisan 2024 | 234 Okunma Gazze sualinden kimse kurtulamaz 24 Nisan 2024 | 215 Okunma Diyanet kendi işverenini nasıl tenkit etsin? 22 Nisan 2024 | 945 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar