Gün’ü kurtarmak mı, geleceği “kurmak” mı? Ya da zamanları aşan bir zaman idraki…

En az iki asırdır, vaziyeti idare etmekle meşgulüz, idare’ye vaziyet etmekten uzağız. Hem de çok uzağız. Gün’ü kurtarmak için çırpınıp duruyoruz yalnızca. Bilmiyoruz ki, biz gün’ü...

En az iki asırdır, vaziyeti idare etmekle meşgulüz, idare’ye vaziyet etmekten uzağız. Hem de çok uzağız. Gün’ü kurtarmak için çırpınıp duruyoruz yalnızca. Bilmiyoruz ki, biz gün’ü kurtarmak için çırpınıp durdukça, geleceği kaybediyoruz, batıyoruz, yok olmanın eşiğine sürükleniyoruz…

Çok mu “sert” oldu bu giriş yazıya?

İyi de, vaziyet çok sert, çok tedirgin edici, öyle değil mi: Gün’ü kurtaralım derken, geleceği kaçırıyoruz. Gün’ü kurtarma savaşı verdikçe, geleceği kaybediyoruz, kendi ellerimizle yok ediyoruz geleceği/mizi.

GELECEĞİ GETİRECEK ÇOK YÖNLÜ BİR GELECEK TASAVVURU…

Gelecek tasavvuru geliştiremezseniz, geçmişinizi de koruyamazsınız, bugününüzü de kaybedersiniz. Dün’ün yaşaması...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kendini bil, Rabbini bil, haddini bil. Ya da: Kültürel olarak “iktidar” değilseniz, siyasî olarak iktidar olamazsınız! 22 Nisan 2024 | 1.723 Okunma Fiîlî işgal dönemi bitti, zihnî işgal çağındayız! 21 Nisan 2024 | 244 Okunma İran tehlikesinin boyutlarını kavrayabilmiş değiliz!  19 Nisan 2024 | 969 Okunma Fars emperyalizmi ve Şiî yayılmacılığı-3 15 Nisan 2024 | 917 Okunma Fars emperyalizmi ve Şiî yayılmacılığı-2 14 Nisan 2024 | 482 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar