Biraz gevşemek gerekmiyor mu?

Türkiye’nin en büyük başarı hikâyesi bütçe disiplini. Seçimlere, siyasi belirsizliğe rağmen bu konuda hiç gevşemedi hükümet. 2016 yılında da benzer bir yaklaşım sergileneceği...

Türkiye’nin en büyük başarı hikâyesi bütçe disiplini. Seçimlere, siyasi belirsizliğe rağmen bu konuda hiç gevşemedi hükümet. 2016 yılında da benzer bir yaklaşım sergileneceği vurgulandı. Bütçe açığının GSYİH’ye oranının 1’in altında kalması hedefleniyor. Bu hedefin başarı şansı var mı emin değilim. Üstelik umarım başaramazlar.

Argümanım şu: Piyasada durgunluk sandığımızdan derin. Esnaf sıkıntıda. Asgari ücret artışı ve emekli maaş artışı (aylık 100 TL) piyasalara yansıyacaktır ama yeterli olur mu emin değilim. İç piyasayı canlandırıcı ve bütçe açığını yüzde 1 veya 2 artıracak politikalar, siftah yapmakta zorluk çeken kesimler için hayati öneme sahip. Canlılık dış piyasalardan gelmeyeceğine göre tüketicileri harekete geçirmenin tam zamanı değil mi?

ENFLASYON TAHMİNİ...

Orta Vadeli Program’da 2016 yılı enflasyon tahmini yüzde 7.5... Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i tebrik ederim. Piyasaları tutması zor, yüzde 5 gibi bir hedefle kandırmaya çalışmaktansa en uygun senaryoyu baz aldı. Bu rakam 2016 yılında faiz ortalamasının (şu an yüzde 11 civarında) en fazla birkaç puan gerileyebileceğini gösteriyor. İyimser bir yorum yaptığımın farkındayım. Pek çok kişi de “Son 7 yıldır hiçbir enflasyon tahmini tutmadı ki bu tutsun” diyebilir.

Bu noktada ayrışıyorum. Piyasanın inanabileceği bir rakam açıklandı. Bu bile olumsuz beklentilerin etkinliğini azaltacaktır. Ayrıca bu açıklamayla (hedefle) Merkez Bankası’nın da eli rahatladı. Para politikasında kendisini baskı altına alacak yüzde 5 gibi imkânsız bir rakama takılıp kalmayacak. “Faizi düşür” diye diretenlere karşı savunma hattını güçlendirecek.

RÜYA GİBİ...

Küçülmenin ya da yeterli büyümemenin faydaları da var. Birkaç yıl öncesine kadar, cari açık Türkiye’nin en kırılgan noktasıydı. Tüm yabancı raporlarda yer alıyordu. Hele GSYİH’ye oranı yüzde 10’lara yaklaştığında kırmızı alarm verilmişti ve frene basılmıştı. Kredi kart taksit miktarının kısıtlanmasından tutun da bir dizi önlem alınmıştı. Bu köşede “Cari açık oranı yüzde 4’lere inecek” dediğimizde pek çok eleştiri gelmişti. Orta Vadeli Program’da cari işlemler açığının 2015’te GSYH’ye oranının yüzde 4.4 olacağı açıklandı. Hesap basit. Açık, 2015 Kasım ayı için 2 milyar 400 milyon dolar civarında oluştu. Böylece 11 aylık rakam 27 milyar 837 milyon dolar oldu. Aralık ayında ne gelecek bilmiyorum. Yılın en yükseği olan 5 milyar dolarlık bir açık gelse bile 2015 yılı açığını 33 milyar dolar olarak tamamlayacağız. 710 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğe göre bu rakam bile yüzde 4.6’yı işaret ediyor. Türkiye’nin dövize olan ihtiyacını azaltan bu durumun nedeni düşen petrol ve emtia fiyatları. Bu başarı, yüzde 5 büyüme halinde bile sürdürülebilirse, yatırımlarda daha fazla iç tasarruf kullanılabilirse o zaman kalıcı bir başarıdan bahsetmemiz mümkün olacak...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trump, 23 milyon insanı kovabilir mi? 14 Aralık 2016 | 303 Okunma Adam iyiyse, katil olmasının önemi yok! 31 Ekim 2016 | 257 Okunma Ekonomi başkanlıkla zıplar mı? Kim anlatacak? 27 Ekim 2016 | 267 Okunma Yok oluş içindeyiz 25 Ekim 2016 | 351 Okunma Petrole rağmen huzur bulamayanlar 18 Ekim 2016 | 201 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar