Tarih, dizi ve gerçek

Tarihi “tahrif” (değiştirme, bozma) eden romanlardan, oyunlardan, sinema filmlerinden ve televizyon dizilerinden millet olarak da, devlet olarak da yakınıyoruz…Ancak ne bizim aklımıza, ne hükümetin aklına “doğrusunu...

Tarihi “tahrif” (değiştirme, bozma) eden romanlardan, oyunlardan, sinema filmlerinden ve televizyon dizilerinden millet olarak da, devlet olarak da yakınıyoruz…

Ancak ne bizim aklımıza, ne hükümetin aklına “doğrusunu yapmak” gelmiyor.

Gelmiyor, çünkü “doğrusunu” yapması gerekenler arasında ne niyet var, ne gayret var, ne sanat var, ne sanatçı var…

Yüzyıldan bu yana yapabildiğimiz “Diriliş Ertuğrul” dizisi ile “Payitaht” kabak tadı vermeye başladı. Üç bin yıllık şanlı tarihin içinde film ve dizi yapmaya müsait en az üç yüz konu varken, bula bula (Kutülamare ile birlikte) üç konu bulabildik. Onları da uzata uzata “yılan hikâyesi”ne döndürdük. Reyting derdi, konuyu kendi gerçeğinden çıkarıp “entrika”ya sardırıyor. “fitne-fücür” kol geziyor!

Bakıyorum da “Payitaht” dizisinde Sultan Abdülhamid’i öne çıkarma telâşı şehzadelerini yerin dibine batırma eğilimine dönüşmüş. Tarihi gerçekçilik artık dikkate alınmıyor. Her şey Padişah’ın iradesi çerçevesinde şekilleniyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 475 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 358 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 380 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 267 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 162 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar