Yeşil bisiklet ve cami avlusu
“Beyazlaşan saçlar, kelleşen başlar, alınmış kilolar, sarkmış yanaklar göbekler…” Bir iki pazarlık hamlesinden sonra aldığını hatırlıyorum yeşil bisikleti... Peugeot markaydı... Lambası, dinamosu, zili hepsi tamamdı...
“Beyazlaşan saçlar, kelleşen başlar, alınmış kilolar, sarkmış yanaklar göbekler…”
Bir iki pazarlık hamlesinden sonra aldığını hatırlıyorum yeşil bisikleti... Peugeot markaydı... Lambası, dinamosu, zili hepsi tamamdı...
Eski zaman babaları çocuklarını sevindirmek adına fedakârlıkları göğüslemekte tereddüt etmiyorlardı.
Memur maaşıyla ucu ucuna denk getirdiği hayat mücadelesinin içerisinde, evlatları gayrıdan eksik kalmasın, hüzün etmesin diyerek belki de ayırdığı bir sıkıntı parasını bile harcayabiliyorlardı.
Babalarımız, bir dalgakıran edasıyla ailelerine siper ettikleri gövdelerinden parça koparıp vermeyi göze alacak kadar cesur ve düşünceli adamlardı...
Yeşil bisikletime Yeldeğirmeni'nin düz ve Taşlıbayır sokaklarının iri Arnavut kaldırımı taşlarında düşe-kalka biniyordum.