Şerefli işe vesile olmak...

“Allah, bu kitapları hazırlayanlardan ve her türlü emeği geçenlerden razı olsun...” Bilmiyorum İstanbul’da büyük AVM’lerin birer birer kepenk kapatmaya zorladığı mahalle...

“Allah, bu kitapları hazırlayanlardan ve her türlü emeği geçenlerden razı olsun...”

Bilmiyorum İstanbul’da büyük AVM’lerin birer birer kepenk kapatmaya zorladığı mahalle dükkânları ve esnafları ara sıra birbirlerine uğrayıp "Ahilik" geleneğine uygun olarak selam verip hâl hatır soruyor mu?

Yandaki komşuya bir selam verip hâl hatır sormak için uğramıştım. Konu hastaneden açıldı. “Tam bir para tuzağı” olduğundan filan bahsedildi. Böbreğinden rahatsız olduğunu anlattı.

Ben de işim icabı gıda ile uğraştığım için "gilaburu" meyve suyu ve sirkesini böbrekteki kumu söktürüp belli bir milime kadar da taşları parçaladığını tıbbi olarak kanıtlandığını naklederek kullanmasını tavsiye ettim.

“İlk defa duyuyorum” deneyeceğim dedi. Sonra "zaten kefir de kullanıyorum o da iyi geliyormuş" dedi.

Ben de “Tam İlmihal Seâdeti Ebediyye” kitabında kefir, kımız ve kombu çayında fermente aşamasında alkol oluştuğunu yazdığını anlattım. Hatta “müsaadenle dükkânda kitap var alıp geleyim” dedim.

Bir koşu dükkâna gittim. Tam İlmihal’i raftan aldım, beni bekleyen yan dükkâna geldim. Meraklı bakışlar arasında sayfayı açtım. Kefir bahsedilen sayfa çıktı. Hatta o da ben de direkt konunun çıkmasına doğrusu şaşırdık.

Kitabı ona verdim ve “bu sayfayı okumanı rica ediyorum” dedim.

Allah razı olsun 15-20 dakika okudu; daha sonra tekrar konuya döndük.

“Yahu evde de vardı, çocuklar falan da içiyoruz. Arayayım da onlar da bilgilensin bari” dedi. Allah rızası için bir selam vermek hâl hatır sormak niyetiyle dükkândan çıkmışsın; sonra bir işin yanlış olduğunu bir mümine nasihat vermeyi diğer tarafa nakletmek nasip oluyor.

Komşum kitabı okuduktan sonra bana geri getirdi. Ben de “biz verdiğimiz hediyeyi geri almayız, onu sana hediye ettim, evde çocukların görebileceği, elinin altında olacağı bir yere koyup ailece okumak nasip olur inşallah” dedim, tebessüm etti.

“Bundan evde tam 4 tane var biliyor musun? İnşallah bundan sonra alıp okuyacağım.”

“Peki, inşallah” dedim.

Tekrar kitabı geri aldım. Cenab-ı Allah bu kitapları hazırlayanlardan ve her türlü emeği geçenlerden razı olsun.

Hep söylüyorum, bir kere daha da tekrar etmekte fayda var. Allahü teâlâ Ehl-i sünnet itikadında olan bizleri, ne şerefli bir işe memur kıldı kelimelerle anlatılamaz…

Taha Ufuk Acar-İstanbul

YAZININ DEVAMI