9 yılın zirvesi

“BAZ etkisiyle düşecek” afyonu ile uyutulan ekonomik birimler, dün yüksek enflasyon sayılarına uyandılar. Dün açıklanan enflasyon verileri, alarm verici olmanın da ötesine, yani yeni bir eşiğe geçti....

“BAZ etkisiyle düşecek” afyonu ile uyutulan ekonomik birimler, dün yüksek enflasyon sayılarına uyandılar. Dün açıklanan enflasyon verileri, alarm verici olmanın da ötesine, yani yeni bir eşiğe geçti. Çift hanede tutunuyor olduğu zaten görülüyordu; şimdi yüzde 15’lik bir patikaya doğru gitmesi riski belirdi. Ekim ayı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ile ölçülen enflasyon yüzde 2.08, gıda ve enerji hariç fiyatlar ise yani çekirdek enflasyon da yüzde 2.37 arttı. Böylelikle, çekirdek enflasyon serisinin en yüksek ekim ayı artışı gerçekleşti. Bu, şu açıdan önemli; içinde “petrol fiyatı arttı”, “gıda fiyatı arttı” bahanesi olmayan, çekirdek enflasyonda son 9 yılın en yüksek ekim ayı oranının belirmesi. Yıllık artış da tüm zamanların rekoru olan yüzde 12.1’e yaklaştı: yüzde 11.82’de. Enflasyonda “üzüm üzüme bakarak kararıyor”.

Fiyatlama davranışındaki bozulma tavana vurmuş durumda; ekimde, TÜİK tarafından ölçülen 414 kalem mal ve hizmetin tam 298 kaleminde fiyatlar artmış. Bu, 414 kalemin yüzde 72’sinde artış olmuş demek. Bu da 2003 Ocak ayında başlayan tüm zamanların bir rekoru. Geçmişte böyle yaygın bir fiyat artışı görülmemiş. Aynı tablo TÜFE alt gruplarında da var; 91 alt tüketim grubunun 64’ünde yıllık artış yüzde 10 ve üzerinde çift haneli. Burada da, yine rekor var; TÜFE alt gruplarının yüzde 70’i, yüzde 10 ve üzerinde artış göstermiş. Çekirdek enflasyondaki son 3 aylık ivmeye bakılırsa yüzde 13.5’luk bir patikaya girmiş durumda. Bu tabloya, üretici fiyatlarındaki yükselişle birlikte bakılırsa gelecek aylarda da enflasyon eğilimi bozulma eğilimini koruyacak demektir.

ÜRETİCİ FİYATLARı TAVANDA

Nisanda tavana vuran imalat sanayi ve ara malı fiyat artışları, haziranda en düşük noktasını gördükten sonra yeniden yükselişe geçmişti. Ancak düştüğü noktada bile yıllık yüzde 18-20’lik seviye korunmuştu. Şimdi ekimde yüzde 1.7’lik imalat sanayi fiyat artışı ile yüzde 2.2’lik ara malı fiyat artışı ile sırasıyla yüzde 18.9 ve yüzde 24.3’lük yıllık artışa ulaşıldı.
2004 Ekim’deki yıllık yüzde 20.69’luk artıştan bu yana hiçbir dönemde, Üretici Fiyatları Endeksi’nde ana unsur olan imalat fiyat artışı bu yılın ekim ayındaki yüzde 18.86 kadar yüksek olmamıştı. Bu artışın üreticinin sırtında kalarak üstlenileceğini beklemek doğru mu? Öyle görünüyor ki; üretim maliyetlerindeki dalga dalga bu artışlar, yine dalga dalga tüketici fiyatlarına, yani hane halkına yansımaya devam edecek.
Kurdaki eylül başından bu yana yüzde 10’u aşan artış, bu son ivmelenmede etkili görünüyor.
İşin kötü tarafı; daha çarşamba günü 2017 sonu için yaptığı enflasyon tahminini, orta noktası yüzde 9.8, tavanı ise yüzde 10.3 olarak güncelleyen Merkez Bankası, yine geride kaldı. Kasım ve aralık aylarında fiyat artışları toplamının yüzde 0.7 olması halinde, bankanın yüzde 10.3’lük yıl sonu üst tavan tahmini tutabilecek. Bu da pek olanaklı görünmüyor. Bankanın tahmini tam üç günde, geride kaldı; çünkü enflasyona karşı harekete geçmek için durumu hafife alan, bizatihi kendisiydi. Para politikasının “enflasyonu hedefe yaklaştıracak kadar sıkı” olmadığını enflasyon söylemeye başladı. Artık aynı şeyleri yaparak, farklı elde ettiğimiz sonuçları görüyoruz; o da, iyiye değil, sonuçların kötü bir tabloya doğru dönüştüğünü seriyor önümüze.

ENFLASYONU KIŞ ÇARPTI

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kur, piyasa ve merkez bankası bağımsızlığı 13 Temmuz 2018 | 698 Okunma Bütçe hakkı yetim kalmasın 10 Temmuz 2018 | 312 Okunma Yolları çatallanan bahçe 06 Temmuz 2018 | 342 Okunma Seçim bitti geçim sınavı başlıyor 03 Temmuz 2018 | 279 Okunma Küresel yokuşta pahalı bir bedel 29 Haziran 2018 | 337 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar