Tarih sorunu
DEĞİŞEN Türkiye’de şehirleşme ve eğitimin uzun vadede nasıl belirleyici olduğunu, ‘mahalleci’ refleksler yerine özgür birey davranışlarını geliştirdiğini yazmıştım. Bu aynı...
DEĞİŞEN Türkiye’de şehirleşme ve eğitimin uzun vadede nasıl belirleyici olduğunu, ‘mahalleci’ refleksler yerine özgür birey davranışlarını geliştirdiğini yazmıştım.
Bu aynı zamanda alışılmış kalıpların ötesine geçerek düşünmeye de yol açar.
Bugün tarihe bakışımızdaki hamaset ve husumet kalıplarından “tarihi anlama”ya yönelişimizi tahlil etmek istiyorum.
TARİHÇİLERİN HOCASI
Bizde modern tarihçiliğin kurucu ismi Fuat Köprülü’dür; tarihçilerimizin hocasıdır.
Köprülü, Osmanlıların son döneminde gelişen Türk milliyetçiliği akımının da öncülerinden biriydi.
Köprülü Hoca, dünyada ve bizde “milli tarih” anlayışlarının özellikle doğuş süreçlerinde “romantik” dönemler yaşandığını, bizde de böyle olduğunu belirtir; şöyle yazar:
“Avrupa tarihçiliğinin Türkler hakkında hiçbir ilmi esasa dayanmayan çok haksız menfi görüşleri karşısında, bizim romantik tarihçiliğimizin tepkileri de ister istemez çok aşırı ve mübalağalı olacaktı ve hakikaten öyle de oldu.”