Sistem'i konuşmak

CUMHURBAŞKANI Başdanışmanı Mehmet Uçum’un yeni sistemi savunan görüşleri 10 madde halinde Hürriyet’te yayınlandı. Dikkatle okudum, sadece makamından dolayı değil, Sayın Uçum sistem...

CUMHURBAŞKANI Başdanışmanı Mehmet Uçum’un yeni sistemi savunan görüşleri 10 madde halinde Hürriyet’te yayınlandı.

Dikkatle okudum, sadece makamından dolayı değil, Sayın Uçum sistem konularını iyi bilen bir hukukçu olduğu için.

Daha önce de arkadaşımız Bülent Sarıoğlu’nun vukufla kaleme aldığı analizi iki gün süreyle Hürriyet’te yayınlanmıştı.

İkidar medyasında bu objektifliği göremezsiniz. Değil farklı görüşlere, muhalefetin haberlerine bile yer vermiyorlar.

Halbuki bir sistemin çağımızda uzun vadede başarısı geniş katılımlı tartışmalarla içlere sinmiş, Başbakan Yıldırım’ın deyişiyle “ezici çoğunluk” tarafından benimsenmiş olmasına bağlıdır. 

De Gaulle’ün 1958’de sistem değiştiren anayasası yüzde 80 oyla kabul edilmişti mesela.


DOĞRU FAKAT...
Sayın Başbakan’ın referandumda evet denilmesini savununken söylediği şu sözlere bakalım:

“1923’ten bugüne Türkiye’de 93 yılda 65 hükümet kurulmuş, ortalama 1.5 yıl bile değil. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 228 senede 45 başkan değişti...”

İktidar açısından böyle görülüyor.

Yıldırım’ın bu sözleri elbette doğrudur, fakat yanıltıcı derecede eksiktir.

Zira istikrarsızlıklar, darbeler, tıkanmalar sadece “sistem”le ilgi değildir. Esasen gelişmişlik düzeyiyle ilgilidir. Nitekim başkanlıkla yönetilen Latin Amerika, Asya ve Afrika’daki ülkelerde çok sayıda darbe oldu.

Elbette ABD çok istikrarlıdır.

Çünkü Amerikan sistemi liberal kültüre, gevşek parti yapılarına ve en önemlisi anayasal düzeyde çok etkin “denetim-denge” mekanizmalarına dayanmaktadır. Bu sayede “228 senede 45 başkan” değişti, kansız, kavgasız.


HALKIN YETKİLERİ
Demek ki, herhangi bir sisteme bakarken onun kültürüne ve bilhassa anayasal düzeyde “denetim ve denge” mekanizmalarının nasıl tanzim edildiğine dikkat etmek gerekir. 

Dün TV’lerde bir haber vardı:

“Trump’ın göçmen yasağı kararına kendi partisinden senatörlerin yarısı karşı!”

İşte denetim ve denge dediğimiz prensibin kütürel ve “gevşek parti” boyutuna bir örnek.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Diplomalı işsizler 19 Mayıs 2024 | 653 Okunma ‘İşten artmaz dişten artar’ 17 Mayıs 2024 | 1.019 Okunma Devletin çivisi 15 Mayıs 2024 | 3.411 Okunma Tasarruf paketi 14 Mayıs 2024 | 3.686 Okunma Siyasetin sınırı? 12 Mayıs 2024 | 584 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar