Referandum
TÜRKİYE 16 Nisan’da bir sistem değişikliğini oylayacak.Yeni anayasa yapmaktan daha önemli olan bu konuda hem vatandaşlar olarak bizlerin hem doğuracağı sonuçlar hakkında siyaset sınıfının yeterince...
TÜRKİYE 16 Nisan’da bir sistem değişikliğini oylayacak.
Yeni anayasa yapmaktan daha önemli olan bu konuda hem vatandaşlar olarak bizlerin hem doğuracağı sonuçlar hakkında siyaset sınıfının yeterince araştırma yaptığı söylenebilir mi?
Maalesef baştan beri konjonktürel heyecanlar ağır basıyor, içerik yeterince konuşulmuyor.
Halbuki bir anayasal düzenlemenin sağlıklı olması için:
Hazırlık ve referandum sürecinin “olabildiğince geniş, açık ve kapsayıcı olması, muhalefet dahil sivil toplumun ve kamuoyunun katılımının gerçekleşmesi lazımdır.”
Böyle olmaz da “anayasa değişikliğinin kuralları ve süreçleri zıt yorumlara ve tartışmalara yol açacak şekilde aceleye getirilir veya demokratik müzakereler ihmal edilirse ülkenin siyasi istikrarı ve nihayet anayasanın kendisi bundan zarar görür.”
VENEDİK KOMİSYONU
Yukarıda alıntıladığım satırları yedi yıl önce yazılmış hukuki bir metinden aldım: “Hukuk Yoluyla Demokrasi”, kısaca Venedik Komisyonu denilen hukuk kurumunun anayasa değişikliklerinde geçerli olması gereken ana hukuk kurallarına ilişkin 10 Ocak 2010 tarihli raporundan.
Bizim 16 Nisan’da oylayacağımız metin konusunda aynı Venedik Komisyonu’nun raporu dün yayımlandı. 30 sayfa, 134 paragraftan oluşan rapor, böyle daha önce yazdığı ilkelerden alıntılar yapıyor, ardından “Türk Tipi Başkanlık” metnini inceliyor.