Popülizm bu işte
POPÜLİZM uluslararası ilişkileri nasıl zehirler, bunun tipik örneğini Hollanda ortaya koydu.Popülizm kitlelerdeki nefret ve korku duygularını körükleyerek ülkelerin içinde tehlikeli kutuplaşmalara, uluslararası...
POPÜLİZM uluslararası ilişkileri nasıl zehirler, bunun tipik örneğini Hollanda ortaya koydu.
Popülizm kitlelerdeki nefret ve korku duygularını körükleyerek ülkelerin içinde tehlikeli kutuplaşmalara, uluslararası ilişkilerde yine tehlikeli çatışmalara yol açıyor.
Hollanda’da iki Türk bakanın gezi ve konuşma özgürlükleri engellendiğinde, oradaki Türklerin protesto gösterisi yapması üzerine neo-faşist Wilders’ın attığı tweet’lere bakın:
“500 Türk Allah-u ekber diye bağırıyor. Bu bizim ülkemiz. Meydanı hızla temizleyin.
Türkler Rotterdam’da keyifle Türk bayraklarını sallıyor. İğrenç. Bu bizim ülkemiz.”
Hollanda’da çarşamba günü yapılacak seçimlerde bu psikoloji maalesef etkili oluyor.
BAŞBAKAN RUTTE
Liberal Demokrat Partili Başbakan Mark Rutte, bütün konuşmalarında Wilders’ı eleştirir, hukuku, anayasayı savunurdu.
Wilders, camilerin kapatılıp Kuran’ı yasaklayacağını, Müslümanları kovacağını söylediğinde Başbakan Rutte şu tepkiyi göstermişti:
“Bu görüşler hukuka karşı bir tehdittir. Müslümanların özgürlükleri Hollanda anayasasının teminatı altındadır.” (5 Eylül 2016)
Fakat aynı Rutte, çarşamba günü yapılacak seçimler için gazetelere verdiği ilanlarda Müslümanlara diyor ki:
“Kurallara uymuyorsan ülkeyi terk et!”
Önceki konuşmalarından çok farklı olduğu gibi, “kurallar”ın popülizm tarafından nasıl keyfi olarak değiştirildiğinin son örneği de iki Türk bakanın seyahat ve ifade özgürlüklerinin engellenmesidir, utanç vericidir.