Nereye?
CEVABI bilinmeyen bir sorudur bu; sadece bizde değil, dünyada da.Onun için “belirsizlik” deniliyor. İngiltere’nin AB’den ayrılması... Fransa, Macaristan ve Polonya’da aşırı sağın ve otoriter yönetimlerin...
CEVABI bilinmeyen bir sorudur bu; sadece bizde değil, dünyada da.
Onun için “belirsizlik” deniliyor.
İngiltere’nin AB’den ayrılması... Fransa, Macaristan ve Polonya’da aşırı sağın ve otoriter yönetimlerin yükselişi... Amerika’da Trump’ın seçilmesi...
Liberal demokratik kurumlara “halk”ların güven kaybı ile küreselleşmeye duyulan tepkiler “popülist” ve otoriter eğilimleri her yerde güçlendiriyor. Fakat popülist akımların tepkisel davranışlardan öte programları yok.
Bu yüzden “Nereye?” sorusunun cevabını kimse veremiyor.
Böyle bir süreçte Avusturya ve İtalya’da sandıktan çıkan sonuçlar önemlidir.
AVUSTURYA’DA POPÜLİZM YENİLDİ
Avusturya’da cumhurbaşkanını bizdeki gibi halk seçiyor. Fakat orada cumhurbaşkanı tamamen sembolik. Guardian’ın yazdığı gibi, halkın seçtiği Avusturya cumhurbaşkanının, parlamentoca seçilen Alman cumhurbaşkanı kadar bile siyasi gücü yok.
Fakat aşırı sağcı biri oraya oturursa, arkasından aşırı sağ iktidara gelebilir korkusu vardı.
Fransız aşırı sağının lideri Marine Le Pen, bu beklentisini açıkça ifade etmişti.
Fakat Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla pazar günü tekrarlanan seçimleri aşırı sağcı Norbert Hofer kaybetti, Yeşillerin ve Liberallerin desteklediği Sosyal Demokrat Alexander Van der Bellen kazandı. 3.3 puan oy farkıyla da olsa.
Şöyle diyor yeni Cumhurbaşkanı Bellen:
“Özgürlük, eşitlik ve birlikteliğe dayanan Avrupa yanlısı bir Avusturya!”
Popülist söylemden ne kadar farklı olduğu belli.