Ey adalet!
Türkiye’de yargı sisteminden kaynaklanan sorunlar yüzünden geniş mağduriyetler hala devam ediyor.
15 Temmuz darbesini bastırma ve uzantılarını temizleme döneminde çok geniş çapta tutuklamalar yapıldı. Hukuk tarihindeki “şüpheliler kanunu” mantığı işletildi, hukuken geçerli “kuvvetli suç şüphesi”ni yansıtan deliller bile olmadan tutuklamalarla cezaevleri doldu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, darbeden 2019 Mart’ına kadar yaklaşık üç yılda 30.801 kişinin tutuklandığını, 511 bin kişinin gözaltına aldığında açıklamıştı. (10 Mart 2019)
On binlerce kişi de KHK ile kamu görevlerinden atıldı. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ CNN Türk’te “suçlu olmasalar da idari tasarrufla attık” diyerek durumu açıklamıştı. (24 Şubat 2017)
Anayasa Mahkemesi’nin normal hukukta emsali olmayan “delilsiz kanaat” kararı da bu olağanüstü dönemdedir. (Karar No. 2016/12)
‘ADALET’ ÖRNEKLERİ
15 Temmuz gibi görülmedik derecede gizli ve göz kırpmadan kan dökmüş bir darbe girişimine karşı böylesine geniş tutuklama ve ihraçlar yapılması anlaşılabilir bir olaydı.
Fakat bu kadar insanın hepsi mi darbeye katılmış veya yardım etmişti?
Hepsi mi FETÖ’nün gizli yönünü bilerek ve isteyerek yardım etmişti?