ÇOBAN ve profesör eşit mi tartışması “hak” ve “liyakat” kavramlarının karıştırılmasından kaynaklanıyor.
Eşit haklar
ÇOBAN ve profesör eşit mi tartışması “hak” ve “liyakat” kavramlarının karıştırılmasından kaynaklanıyor. Halbuki “hak” alanında insanlar eşittir. İnsan olmaktan gelen...
Halbuki “hak” alanında insanlar eşittir. İnsan olmaktan gelen eşit “hak”larımız vardır. İnsan hakları kişinin dinine, ırkına, diplomasına, servetine göre kesinlikle farklı olamaz. Mülkiyet ve miras gibi sivil hukuk alanında, ceza, vergi, seçme ve seçilme gibi kamu hukukuyla ilgili alanlarda insanlar “eşit” haklara sahiptir.
İnsanlık bu düzeye modernleşme sayesinde ulaştı.
Modernite öncesinde bütün medeniyetlerde din veya sosyal sınıf ya da soy açısından hiyerarşi, yani hak eşitsizliği vardı.
Hem moderniteyi savunmak hem hak eşitliğine karşı çıkmak anlaşılabilir bir olay değildir.
HİÇ BİLENLERLE BİLMEYENLER...
Diploma, uzmanlık, kıdem, tecrübe, yaratıcılık gibi değerler “liyakat”le ilgilidir. Liyakat gerektiren alanlarda “eşitlik” değil, bu değerler geçerli olur.
Kuran-ı Kerim’de beyan edildiği gibi bu alanda “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”
Fakat bu, haklarla ilgili fıkhi (hukuki) nitelikle bir ayet değildir. Bilgiyi, öğrenmeyi teşvik eden bir ayettir.
İşte, profesör olmak için çeşitli akademik kademelerden başarıyla geçmiş olmak lazımdır. Ama profesörle odacısı “insan hakları”nda eşittirler.