Dış politikada Hakan Fidan

Ekonomide son on yılda “rasyonel zemin”den uzaklaşma, diğer bir deyişle “epistemolojik kopuş” nasıl tahribat yarattıysa, dış politika da öyle oldu.İttifakları zayıflamış, eski dostlarını...

Ekonomide son on yılda “rasyonel zemin”den uzaklaşma, diğer bir deyişle “epistemolojik kopuş” nasıl tahribat yarattıysa, dış politika da öyle oldu.

İttifakları zayıflamış, eski dostlarını kaybetmiş, dış politikası yönsüz bir “al-ver ilişkileri”ne dönüşmüş bir Türkiye...

Diplomat Naci Korur, “yönünü arayan Türk dış politikası” diyor. “Son sürat alınan keskin dönüşlere, yalpalamalara ve çelişkilere açık” bu dış politika “istikrarsızlık ve öngörülmezlik risklerini de içinde barındırıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi tanımı şöyle:

“Biz batıya ne kadar yakınsak doğuya da en az o kadar yakınız. Bizim derdimiz özellikle bu yüzyılda dünyadaki tüm ülkelerle aynı anlayışla bir arada olmak…” (14 Haziran)

Fakat Türkiye’nin Batıyla ilişkilerindeki çıkarlarıyla Doğu denilen ülkelerle ilişkilerindeki çıkarları aynı derinlikte mi, aynı ağırlıkta mı, aynı stratejik değerde mi?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Adaletsizliğin böylesi 05 Aralık 2025 | 1.104 Okunma Taha Parla’ya saygı 03 Aralık 2025 | 335 Okunma CHP: Doktrin’den kitleye 02 Aralık 2025 | 601 Okunma Türkiye bilimin neresinde? 30 Kasım 2025 | 354 Okunma Süreç nereye? 28 Kasım 2025 | 1.353 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar