Adaleti yönetmek

Fakat “adalet yönetimi” yani hâkim ve savcıları atayan, haklarına disiplin işlemi yapan kurullar “bağımsız ve tafsız” olmazsa, bütün o güzel hükümler kâğıt üzerinde...

Fakat “adalet yönetimi” yani hâkim ve savcıları atayan, haklarına disiplin işlemi yapan kurullar “bağımsız ve tafsız” olmazsa, bütün o güzel hükümler kâğıt üzerinde kalır.

Bizde her zaman böyle oldu. Buna göre vesayet yargısı, cemaat yargısı ve iktidar yargısı oluştu.

Adalet böyle bir elden öbür ele savrulurken Anayasa’nın “yargı bağımsızdır” ve “kimse yargıya talimat veremez” gibi genel hükümleri kâğıt üzerinde duruyordu.

Onun için anayasaların genel hükümleri önemlidir fakat yönetime, yetkiye, denetime ilişkin hükümleri çok daha önemlidir.

BİR YARGICIN SÖZLERİ

Referandumla oluşan yeni Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun “yaz kararnamesi”yle birçok hâkim ve savcı değişik yerlere atandı. Normal atamalar da vardır fakat ‘normal’le izah edilemeyen, ‘siyasi’ atamalar da var.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Diplomalı işsizler 19 Mayıs 2024 | 651 Okunma ‘İşten artmaz dişten artar’ 17 Mayıs 2024 | 1.018 Okunma Devletin çivisi 15 Mayıs 2024 | 3.411 Okunma Tasarruf paketi 14 Mayıs 2024 | 3.686 Okunma Siyasetin sınırı? 12 Mayıs 2024 | 584 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar