27 Mayıs hukuka darbe
27 Mayıs’ın kamu hafızasındaki kaydı, seçilmiş iktidarın silahla devrilmesi ve siyasi cinayet niteliğindeki idamların yapılmasıdır. Fakat mesele bundan ibaret değil.27 Mayıs darbesine giden siyasi süreci...
27 Mayıs’ın kamu hafızasındaki kaydı, seçilmiş iktidarın silahla devrilmesi ve siyasi cinayet niteliğindeki idamların yapılmasıdır. Fakat mesele bundan ibaret değil.
27 Mayıs darbesine giden siyasi süreci ciddiyetle ve objektif olarak araştırmak, objektif bir fikir sahibi olmak gerekir.
İktidar-muhalefet kavgası darbecilerin istediği ortamı hazırlamıştı. Otoriterleşen DP liderleri, kurdukları Tahkikat Komisyonu’nun Anayasa’ya uygunluğunu iddia ederken, emsal orak 1925’teki Takrir-i Sükun Kanunu gösteriyorlardı!
Muhalefet de özellikle gençleri “devrim ocakları” vasıtasıyla tahrik ediyordu.
Menderes ve İnönü’nün barışma, yumuşama girişimlerini her defasında Celal Bayar engelledi. Demokrasi tecrübesi olmayan bir toplumda, iktidar ve muhalefetin karşılıklı tahrikleri ülkeyi darbeye sürükledi.
İktidar “milli irade” kavramıyla, muhalefet “devrim” ve “zinde güçler” kavramlarıyla uzlaşma zihniyetini yok ettiler.