Şerefsiz olan kim?!

Star Gazetesi Yazarı Resul Tosun'un bugünkü (04.10.2022)''Şerefsiz olan kim?!'' başlıklı yazısı.

İnsanlar bir şekilde şöhret olmuş yahut yüksek makamlara gelmiş zevata yakınlıklarını ya da soylu bir aileden gelmiş olmalarını şeref olarak nitelerler.

Fiziki yapısı yerinde olan, malı mülkü parası bol olan da kendisini güçlü görür.

Evet, insanların şeref ve güç algısı genelde böyledir.

İnsanlar arasındaki bu algı adalet duygusunu törpüleyen bir algıdır. Yüksek mevki sahibi birine yakın olan kendisini şerefli; malı mülkü ve çevresi bol olan da kendisini güçlü görür. Diğerleri zayıftır ve şerefleri de onlarınkiyle kıyaslanamaz.

Tabiatıyla şerefli ve güçlü olan diğerlerinden üstün muamelesi görür.

Bu anlayış İslam'ın adalet ve eşitlik anlayışıyla bağdaşmaz. Çünkü bizim inancımızda şeref ve güç kaynağı soy sop makam mevki para pul mal mülk değildir.

Peygamberimiz, "Müminin şerefi geceyi ihya etmesi, gücü ise insanlardan müstağni olmasıdır." buyurmuştur.

Kıyamulleyl olarak ifade edilen gecenin ihyasından maksat kişinin kimsenin görmediği herkesin uykuda olduğu gece vakti kalkıp namaz kılması ve diğer ibadet şekilleriyle meşgul olmasıdır. Yani müminin riyadan uzak sadece Allah'a malum olacak şekilde kulluk etmesidir. Kimsenin görmediği sadece Allah rızası için yapılan bu ibadet kişiyi Allah'a yaklaştırır. Dolayısıyla kişi ne kadar Allah'a yakın olursa o kadar şerefli demektir.

Bu bağlamda kimin şerefli kimin şerefsiz olduğunu da sadece Allah bilir. Müminler de o şerefe nail olmak için uğraşır.

Dolayısıyla sıradan bir insan ile en üst düzeydeki yöneticiden hangisinin şerefli olduğunu Allah'tan başkası bilemez.

Üst düzey yönetici mümin ise o da şerefi geceyi ihyada arar!

Bu itibarla sıradan bir mümin en üst düzey yöneticiden daha şerefli olabilir!

Müminin gücü ise insanların elindekine tamah etmeyen tok gönüllülüğünden gelir. Parada pulda makamda mevkide gözü olmayan mümin güçlü mümindir. Parayla pulla makamla mevkiyle satın alınamaz olduğu için de güçlüdür. Kazanan taraf ise bu müstağni mümindir.

En güzel örneği de Hz. Peygamberdir. Teklif edilen mala mevkie itibar etmeyip, "Bir elime ayı diğerine güneşi de verseniz davamdan vaz geçmem!" diyerek insanların güç kaynağı zannettikleri her şeyi elinin tersiyle itmiş davasına sadık kalmış ve o kazanmıştır.

Evet, müminin şerefi Allah'a yakınlığı kadar, gücü de dünya malından yüz çevirdiği kadardır.

Bunları niye mi yazdım?

İslam dinini ve Hz. Peygamberi aşağılayan bir kitabı iktidar olduğunda ders kitabı yapacağını vadeden ve Anıtkabir ziyaretinde iman tazelediğini açıklayan bir siyasetçi, tamamen bühtan olan bir iftira bahanesiyle merhum Kadir Mısırıoğlu'na 'şerefsiz' diye saldırdı ya, onun üzerine yazdım şeref ve gücün kaynağını.

O siyasetçi elinde mikrofon boğazı yırtılırcasına Kadir beyi kastederek, 'O şerefsize haddini bildiremediğim için özür diliyorum." diyor.

Atatürk'ün annesine atılan bir iftirayı Kadir beye mal ederek merhumun arkasından şerefsiz diye hakaret ediyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İmana gelen semtler! 28 Mayıs 2023 | 1.859 Okunma Rehaveti de yenelim Türkiye kazansın! 23 Mayıs 2023 | 419 Okunma Sinan Oğan'a açık mektup! 21 Mayıs 2023 | 1.328 Okunma İkinci turda inşallah! 16 Mayıs 2023 | 483 Okunma Entrikalar, tefrikalar, vesayetler ve hıyanetler! 14 Mayıs 2023 | 333 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar