CHP’nin PKK/HEDEP-DEM’e teslimiyeti... Kılıçdaroğlu “tehlikeliydi”, Özgür Özel “daha tehlikeli”, İmamoğlu ise “en tehlikeli”

Hürriyet yazarı Nedim Şener bu hafta 'CHP’nin PKK/HEDEP-DEM’e teslimiyeti... Kılıçdaroğlu “tehlikeliydi”, Özgür Özel “daha tehlikeli”, İmamoğlu ise “en tehlikeli”' başlıklı yazısını kaleme aldı.

CHP’nin bugün içine düştüğü durumun miladını, iki ay önce yine bir CHP’li olan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan açıkladı.

2011 seçimlerinde CHP milletvekili olarak TBMM’ye giren Tanju Özcan, 2012’de kendisinin de katıldığı bir yemekte genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu amacını; “CHP’yi PKK/BDP çizgisine oturtmak” olarak açıklamış.

Kılıçdaroğlu, “CHP’yi, PKK/HDP çizgisine oturtacağını” söylediği o yemekte birçok milletvekili varmış. CHP tarihi yazacakların ibretle yer vermeleri gereken o konuşmanın detayını CHP’li Tanju Özcan’dan aktarayım:

“24’üncü Yasama dönemiydi, ‘Yeni CHP’ diye bir tanım vardı. Sayın Kılıçdaroğlu geldiğinde bunu kullanıyordu. Genç milletvekilleri olarak da 15 günde bir yemek düzenliyorduk. Yemekte Aykut Bey vardı, Tokat Milletvekili Orhan Bey vardı, Hüseyin Aygün vardı, değişik değişik görüşler insanlar vardı.

Sayın Kılıçdaroğlu da bizim yemeklerimize ara sıra katılıyordu. Bir gün geldiğinde Tokat milletvekilimiz Orhan Düzgün ‘Efendim şu yeni CHP’den ne anlamalıyız?’ diye sordu. Kılıçdaroğlu uzun uzun anlatmaya başladı.

Orhan Bey dedi ki; ‘Efendim ortaokul çocuğuna anlatır gibi anlatın iki cümleyle biz halka anlatalım’. Kılıçdaroğlu da dedi ki; ‘Sayın Baykal partiyi MHP’ye yakın bir çizgiye oturtmuş, ben de BDP’ye yakın bir çizgiye oturtmaya çalışıyorum’. O zaman HDP değil BDP vardı.”

KILIÇDAROĞLU’NUN AMAÇ BİRLİĞİ

Kılıçdaroğlu dediğini yaptı, sadece partiyi değil seçmen kitlesini de adım adım PKK/BDP-HDP çizgisine yakınlaştırdı. Siyasi iktidara karşı ürettiği nefret, PKK terör örgütü ve onun siyasi ayağı HDP’ye duyulanın çok üzerine çıktı. Hatta, PKK’nın sözcüsü olduğunu bildikleri ve bir zamanlar karşı oldukları Selahattin Demirtaş’ı savunacak hale düştüler.

Bu, sadece seçimlerde işbirliğine yönelik taktik bir adım değil, stratejik hatta politik amaç birliğinin yansımasıydı. Kılıçdaroğlu’nun PKK/HDP ile amaç birliği seçim ittifaklarını zorunlu kılan “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” hayata geçmeden yıllar öncesine dayanıyor. Genel başkan olduktan hemen sonra 23 Mayıs 2011’de Hakkari’de “Yerel yönetimler özerklik şartını tanıyacağız” diyerek bunu gösterdi. Aynı konuşmasında PKK/KCK’ye yönelik operasyonları da eleştirmişti.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘İsmailağa devlete akredite bir cemaattir’... ‘Gerektiğinde cemaatlere operasyon yapmalı’ 03 Mayıs 2024 | 3.826 Okunma FETÖ İsmailağa’yı ele mi geçiriyor 01 Mayıs 2024 | 2.705 Okunma Avrupa’daki PKK’lı Kandil’den daha çok 29 Nisan 2024 | 759 Okunma PKK/DEM’e kapatma davası yolda... Yargıtay Başsavcılığı inceleme başlattı 26 Nisan 2024 | 1.835 Okunma Tarihi anlaşma, tarihi değiştirecek proje 24 Nisan 2024 | 1.400 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar