Anayasa Mahkemesi’nin ‘daha’ zayıf olması neye yarar?

Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararına karşı çıkmakla kalmayıp üstüne bir de güç gösterisi sayılabilecek şekilde üyeler hakkında suç duyurusunda bulunması yargı krizinin ötesinde...

Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararına karşı çıkmakla kalmayıp üstüne bir de güç gösterisi sayılabilecek şekilde üyeler hakkında suç duyurusunda bulunması yargı krizinin ötesinde, devlet krizidir.

Anayasal düzende kurumlar arasında gerilim ve çatışmanın daha ötesi olamaz zira… Anayasa açıkça, AYM’yi yargısal tartışmalarda son söz sahibi olarak yetkilendirmektedir. Dolayısıyla, Can Atalay Davası’nın geldiği yer hem hukuk ihlali hem de kurumsal aktörlerin cesameti açısından büyük bir krizdir.

Ne var ki, tarafların iki yüksek mahkeme olmasına bakarak, ortadaki gerilimin bir “hukuk krizi” olduğunu hükmüne varamıyoruz. Mesele hukuk olsaydı, AYM’nin kararı yerel mahkeme tarafından icra edilir ve Yargıtay’a geri gönderilemezdi. Bütün saygın hukukçuların söylediği gibi bugün hukuk dışına çıkılmış ve siyasi hamle yapılmıştır. Böylelikle denetimsiz sistem üzerinde, -zaten- çok güçlü olduğu söylenemeyecek Anayasa Mahkemesi denetiminin de fiilen sonlandırılması süreci başlamıştır.

Bu tanımlamayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinden çıkartıyoruz. Erdoğan, iki kurum arasındaki gerilimde Yargıtay’a daha yakın tutum sergileyip; özetle, madem...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Erdoğan ne vaat etmedi ne yapmıyor? 11 Aralık 2023 | 60 Okunma Susmak gerekirken konuşmak, konuşmak gerekirken susmak 09 Aralık 2023 | 271 Okunma Kim daha çok prestij kaybediyor? 07 Aralık 2023 | 481 Okunma ‘Mandacı ekonomistler’in verdiği ders 04 Aralık 2023 | 382 Okunma Problem çözememek problemimiz 02 Aralık 2023 | 153 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar