Kur’an’ın ahlaka verdiği öneme dair birkaç not
İslâmî öğretinin ana kaynağı Kur’ân-ı Kerîm’dir; dinimizle ilgili her konuda ölçü alacağımız ilk kaynak Kur’an’dır; ahlak da buna dâhildir. Önceki bir yazımda da...
İslâmî öğretinin ana kaynağı Kur’ân-ı Kerîm’dir; dinimizle ilgili her konuda ölçü alacağımız ilk kaynak Kur’an’dır; ahlak da buna dâhildir. Önceki bir yazımda da belirtmiştim; defalarca yaptığım Kur’an taramalarında ayetlerin yaklaşık üçte birinin ahlakla ilgili olduğunu gördüm. Buna rağmen Kur’an’ın içeriğini tespit eden klasik kaynakların hiçbirinde ahlaktan bahsedilmez. Bunun sebebi araştırılmalıdır.
Gelenekte esas İslâmî ilimler olarak bilinen kelam ve fıkıh İslâmî ilimlerin kuruluş aşamasında kurulup bütün ayrıntılarıyla geliştirildiği halde sitemli ve kalıcı bir ahlak ilmi oluşmamıştır. Grek ahlak felsefesinden Arapçaya çevirilerin yapılmaya başlandığı miladi 9. yüzyıldan itibaren Müslüman filozoflar ve onların etkisiyle Râgıb el-Isfahânî, Mâverdî, İbn Hazm, Gazzâlî gibi din âlimleri 10-12. yüzyıllarda birkaç sistematik ahlak kitabı yazdılar. 6 yüzyıllık Osmanlı zamanında ise 16. yüzyılda yaşamış olan Kınalızâde’nin Ahlâk-ı Alâî’sinden başka bir tek ilmî ahlak kitabı yazılmadı.
Günümüzde çoğu dindar çevrelerin ve dinî eğitim kurumları hocalarının...