Kur’an’ı lafızcı ve parçacı anlama, bunun günümüze yansımaları

Din âlimlerimizin baskın kesimi, mezheplerin teşekkül etmeye başladığı hicrî üçüncü yüzyıldan itibaren Kur’an’ı, görünüşte dinî kaygılarla, gerçekte ise daha...

Din âlimlerimizin baskın kesimi, mezheplerin teşekkül etmeye başladığı hicrî üçüncü yüzyıldan itibaren Kur’an’ı, görünüşte dinî kaygılarla, gerçekte ise daha çok mezhebî, siyasal, etnik vb. sebeplerle lafızcı ve parçacı okuma ve yorumlama yöntemini tercih etmiş, bu yaklaşımı ısrarla sürdürmüşlerdir.

Bu yaklaşım, ulemanın üzerinde ittifak ettiği, birbiriyle tutarlı ve sistemli ortak genel prensiplere ulaşmalarını engellemiştir. Ulema, Müslümanlar arasında ittifak noktalarını çoğaltmaktan ziyade ihtilaf noktalarını çoğaltan bir yol izlemişlerdir. Onların hukuk, ekonomi, ahlak gibi sosyal alanlarda yazdıklarına, bu yazılanlarla Müslüman toplumların o alanlardaki gelişme (daha doğrusu gelişememe) tarihine baktığımızda bu ihtilaf yönteminin pratik hayattaki olumsuz etkilerini açıklıkla görürüz.

Oysaki âlimlerin, ayetlerin –zâhirî ve lafzî anlamlarının yanında– hem Kur’an’ın bütününü hem de vahiy ortamının tüm şartlarını hesaba katarak, o lafızların o şartlarda taşıdığı mana ve maksadı anlama yoluna gitmeleri gerekiyordu. Onlar, böyle bir...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dindarlığın yanlışı - doğrusu 03 Aralık 2025 | 270 Okunma Dinde dünya işleri 26 Kasım 2025 | 153 Okunma Günümüz Türkiye'sinde dindarlık-ahlâk ilişkisi 19 Kasım 2025 | 264 Okunma Bizde ideolojilerin çatışma alanı: Eğitim 12 Kasım 2025 | 164 Okunma Hz. Peygamber’den Yöneticilere ve hâkimlere adalet mesajları 05 Kasım 2025 | 279 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar