2020 Korona Yılı!
Uzandığım kanepeden doğruldum, okumakta olduğum Henri Troyat'ın neredeyse bin sayfayı bulan tuğla kalınlığındaki "Lev Tolstoy" biyografisini sehpaya bıraktım, pencereye doğru yürüdüm. Gecenin taş olsan...
Uzandığım kanepeden doğruldum, okumakta olduğum Henri Troyat'ın neredeyse bin sayfayı bulan tuğla kalınlığındaki "Lev Tolstoy" biyografisini sehpaya bıraktım, pencereye doğru yürüdüm. Gecenin taş olsan da içine düşsen dibine ulaşamayacağın en derin zamanıydı. Her zaman ilk baktığım yere, pencereden görünen köprünün ayağına baktım. Hala köprüye tek tük araç girip çıkıyordu. Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Asya'ya arabalar, arabaların içinde insanlar gidip geliyordu.
Cemaziyelevvelini bilmek!
28 Mayıs 2023 | 801 Okunma
Nuri Sesigüzel'in türkü söylediği yıllardı!
24 Mayıs 2023 | 577 Okunma
Çehov ile Yakup Kadri ne yapmak istedi?
21 Mayıs 2023 | 828 Okunma
Yaşadığım yere bahar yeni geldi!
17 Mayıs 2023 | 599 Okunma
"Akıl Defteri"ne düşen hatıralar
14 Mayıs 2023 | 352 Okunma
TÜM YAZILARI