Sâlih Müslüman

SÂLİH, gerçek dindar, uyanık, kalp gözü açık, firâsetli, hayırlı, sağduyulu, uzağı gören, iyi insan, iyi Müslüman öyle bir kimsedir ki:
1.İtikadını yâni inanç ile bilgilerini tashih eder (doğrulaştırır).
2.Beş vakit namazı ihlâsla (farzları cemaatle) dosdoğru kılar.
3.İslam, Kur’an, Sünnet ahlakı ile ahlaklıdır.
4.Gıybet, iftira, yalan, lâf taşımak, dili ve kalemiyle fitne ve fesat çıkartmak gibi lisan âfetlerinden ve büyük günahlarından uzak durur.
5.Başkalarının analarına, karılarına, kızlarına, bacılarına bakarak göz zinası yapmaz.
6.Ehl-i Tevhid ve ehl-i kıble Müslüman kardeşlerine buğz ve düşmanlık etmez.
7.İslam düşmanı kâfirleri dost ve veli edinmez.
8.Haram gelir elde etmez, haram yemez, haramla zengin olmaz.
9.Bütün beşerî ideolojilere karşı olur.
10.Hiçbir felsefî cereyanı benimsemez.
11.Hiçbir İslamcılığa taraftar olmaz.
12.Irkçılık yapmaz.
13.Parçayı bütünle özdeşleştirmez.
14.Parçayı bütünün üzerinde tutmaz.
15.Kendisinin ve yakınlarının zararına olsa bile adaletten ve insaftan hiç ayrılmaz.
16.“Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır…” hadîsinin ışığında, Fırka-i Nâciye olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat dairesi içinde bulunur.
17.Tarikat, cemaat, grup, parça holiganlığı yapmaz.
18.Kalp kırmaz, gönül yıkmaz.
19.Gurur, kibir, büyüklük sergilemez.
20.Mütevâzı, alçak gönüllü, orta halli olur ve yaşar.
21.Tarikatli olur, tarikatçı olmaz.
22.Zaruret ve lüzum olmadıkça tarikatını ve şeyhini söylemez, reklam yapmaz.
23.Ribadan ve faizden uzak durur.
24.Lüksten, israftan, saçıp savurmaktan, ihtişamdan, şaşaadan, debdebeli hayattan uzak durur.
25.Nefs-i emmâresini kötüler.
26.Açıkta, çarşıda pazarda, sokakta, meydanda, herkesin içinde yemez içmez.
27.Ya öğrenen, ya (ehliyeti varsa) öğreten olur, üçüncüsü olmaz.
28.Geçerli icazeti olmaksızın din alimliği ve şeyhlik taslamaz.
29.Kur’an-ı Kerim’i kendi re’y ve hevası ile yorumlamaz.
30.Kur’andan kendi kafasına göre hüküm çıkartmaz.
31.Müteşâbih ayetleri ve hadîsleri tartışmaz.
32.Yeterli miktarda ilmihal bilgisini öğrenip ezberlemiş olur.
33.Öğrendiği kurtarıcı hayırlı bilgileri hayatına uygular.
34.Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapar.
35.Din ve mukaddesat sömürüsünden ateşten kaçar gibi kaçar.
36.Her türlü yobazlıktan ve fanatiklikten kaçınır.
37.Zulmü ve zalimleri beğenmez.
38.Kendini hiç beğenmez.
39.Tevbe eder, istiğfar eder, Allahın kendisini anne babasını bütün mü’minleri afv etmesini, bağışlamasını ister.
40.Dünyayı bir misafirhâne bilir.
41.Dünya hizmet ve vazifelerini yapar olduğu halde âhirete dönük olur. Ölümü, Kıyamet’i, hesabı kitabı, Cennet Cehennemi, ebedî saadeti, azabı unutmaz.
42.Parayı, malı ana değer kabul etmez.
43.Parayı kenz etmez (istiflemez, yığmaz, depolamaz).
44.Mücessime, Müşebbihe, Mutezile, Hariciye, Vehhabiye, Mezhepsizlik, Fazlurrahmancılık (Tarihsellik), Mezheplerin hükümlerini karışık şekilde uygulamak gibi bozuk ve sapık fırkalardan uzak durur.
45.Taqiyye ve kitman yaparak iman kardeşlerini aldatmaz.
46.Zaruret olmadıkça içkili mekanlarda yemek yemez, içkili mekanlarda konaklamaz.
47.Tecessüs etmez, yani başkalarının gizli ayıp ve günahlarını araştırmaz. Öğrenirse gizler.