Yaşar Büyükanıt ve mezara giden sırlar

Ağustos 2006’da ordunun başına geldiğinde, askeri vesayet rejiminin üniformalı ve üniformasız bekçilerinin kendisinden büyük beklentileri vardı.

Onlara göre selefi Hilmi Özkök sivil yönetimle uyumlu olmaya gayret etmiş, sivil asker ilişkilerini ilgilendiren konuların birçoğunda demokratik bir duruş sergilemiş, bu nedenle de laik cumhuriyetin değerlerini aşındırıcı izler bırakarak emekliye ayrılmıştı.

Halbuki, o pozisyonda bulunan birisi ‘kodumu oturtmalı’, ‘vurdu mu inletmeliydi.’

Göreve geldiğinde kendisine böyle bir rol biçilmişti.

Zihin dünyası kendisinden beklenenlerle büyük ölçüde uyumlu sayılabilirdi ama karakteri bu işler için biraz ‘mülayim’ kaçıyordu.

Tabi zamanın ruhu da öyle bir performans sergilemesini zorlaştırıyordu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yabancı öğrenciler Türkiye’ye neden bu kadar çok ilgi gösteriyor? 16 Temmuz 2022 | 260 Okunma 1071, 1453, 1915, 15 Temmuz 2016 15 Temmuz 2022 | 179 Okunma Aşkınan tatil yapan yorulmaz 13 Temmuz 2022 | 390 Okunma Nebevi liderlik ve Hz. Muhammed (s.a.v.) 09 Temmuz 2022 | 114 Okunma ​Madencilikte daha büyük hedeflere doğru 02 Temmuz 2022 | 175 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar