Çoğulcu demokrasiden tek adam rejimine mi?

Seçim, parlamento, basın, yargı ve üniversitenin ağır baskılara maruz bırakıldığı bir ortamda diğer kesim ve kurumların da bu baskılardan etkilenmemesi elbette ki düşünülemez.Meselâ sendika...

Seçim, parlamento, basın, yargı ve üniversitenin ağır baskılara maruz bırakıldığı bir ortamda diğer kesim ve kurumların da bu baskılardan etkilenmemesi elbette ki düşünülemez.
Meselâ sendika, dernek, vakıf ve sivil toplum kuruluşları hür mü? Sendikacılık zaten çok önceden beri “bitirilmiş” durumda. Dernek, vakıf, meslek kuruluşu gibi STK’ların çoğu da ya “gönüllü olarak” iktidara biat etmiş veya “ele geçirilip teslim alınarak” biat ettirilmiş vaziyette.

Toplumun tamamı “Ya yanımdasın, ya düşmanımsın” dayatmasına muhatap. 15 Temmuz sonrasında uzlaşma referansı olarak ortaya atılan “Yenikapı ruhu” bile iktidara tâbi olmak şeklinde yorumlanıyor.

Aynı şekilde millî irade kavramı iktidara oy verenlerle tanımlanırken, her seçim sonrasındaki balkon konuşmalarında verilen “Bize oy vermeyenlerin de hükümetiyiz” mesajı fiilen geçersiz kılınıyor.

Böyle bir ortamda zihin ve vicdanların hür olduğundan söz etmek mümkün mü?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yüreği yananlar 27 Mayıs 2018 | 2.216 Okunma Gençlere tavsiyelerimiz 13 Mayıs 2018 | 461 Okunma Gençlerle yeni ufuklara açılırken 06 Mayıs 2018 | 339 Okunma Hanımlardan Üstada: Evimiz medrese-i nuriye oluyor 29 Nisan 2018 | 327 Okunma Hüseyin Görmenoğlu 22 Nisan 2018 | 245 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar