Tayfa

Hâlbuki ona bu hikâyenin olanca güzelliği ile sürebilmesinin imkânı olmadığını defalarca anlatmaya çalışmıştım. Hayatları bizimki gibi olan insanların hayal kurmaya hakkı yoktur. Hayal kurmak...

Hâlbuki ona bu hikâyenin olanca güzelliği ile sürebilmesinin imkânı olmadığını defalarca anlatmaya çalışmıştım. Hayatları bizimki gibi olan insanların hayal kurmaya hakkı yoktur. Hayal kurmak, yatağa yatınca uykuya hemencecik dalabilenlerin işidir. Uzakta, bir ırmağın yanında, önü çayır çimen ev düşünür onlar. Bahçede keçilerle, tavuklarla koşturup duran biri kız, biri oğlan iki gürbüz çocuk hayal ederler. Mutfakta güzeller güzeli bir kadın vardır ve mutlaka deliler gibi âşık olarak evlenmişlerdir. Bu manzara karşısında mutlu, mesut dalıverirler uykuya.

Biz o değiliz. Yastığımızın altına emaneti koyup tavşan uykusuyla uyuruz biz. Gecenin bir yarısı kaldığımız yerin kapısı omuzlanacak da bizi yataktan alacaklarmış, dilimizin bağı çözülsün de bildiklerimizi anlatalım diye işkence edeceklermiş ve sonunda, en sonunda yerini kimsenin bilmediği bir çukura atıvereceklermiş gibi, o tedirginlikle uyuruz biz. Ve sanki yastığın altına koyduğumuz emanet, bizi bütün bunlardan kurtaracakmış gibi gelir...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu başarı hepimizin 07 Mayıs 2024 | 673 Okunma İsmailağa buluşması: Sahi nedir bu Halidilik meselesi? 05 Mayıs 2024 | 1.958 Okunma İsmailağa buluşması 04 Mayıs 2024 | 1.813 Okunma Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.474 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 417 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar