Dert anlatmak niçin bu kadar zor?

Vallahi bilmiyorum. Ancak son zamanlarda sosyal medyada, yazılı ve görsel basında “derdini anlatmak isteyen” insanın ne kadar da zorlandığını kendimden biliyorum.Şuradan başlayayım. Sosyal medya kullanmayı çok...

Vallahi bilmiyorum. Ancak son zamanlarda sosyal medyada, yazılı ve görsel basında “derdini anlatmak isteyen” insanın ne kadar da zorlandığını kendimden biliyorum.

Şuradan başlayayım. Sosyal medya kullanmayı çok seven, hatta sanırım artık sosyal medyada yaşayıp orada nefes alıp veren Hayri Kırbaşoğlu isimli bir ilahiyat profesörü ilginç bir tweet attı. 2017 yılının dünya yolsuzluk indeksinin ilk ve son onunu paylaşan Kırbaşoğlu şöyle yazdı: “Yolsuzluğun en az olduğu ilk 10’da tek bir İslam ülkesi yok, yolsuzluğun zirve yaptığı 10 ülkenin 7’si İslam(!) ülkesi? Buna rağmen yüzümüz kızarmadan İslam’dan, ümmetten bahsediyoruz!”

Önce hemen, temel mantık ilkesi olan “benzemezler benzetilemezler” kuralının işletilmediğini fark ettim twette. Yani, İslam ülkelerinde yolsuzluğun zirve yapmasıyla İslam’dan ve ümmetten bahsetmek arasında bir illiyet kurulamayacağını… Velev ki İslam ülkelerinin durumu yolsuzluk bakımından da, arsızlık bakımından da, bilmem ne bakımından da çok kötü durumda olsun. Bu bir Müslüman’ı niçin İslam’dan ve ümmetten bahsetmekten alıkoysun ki? “Madem yolsuzluk var, İslam’dan ve ümmetten söz edemeyiz” mi? Bu mu? Ne saçma şey yahu. Mantık bu kadar felç olur mu?

Ardından da yolsuzlukta zirve yapan 10 ülkenin içindeki 7 İslam ülkesine baktım. Libya, Sudan, Yemen, Afganistan, Suriye, Güney Sudan, Somali… İşte tam bu noktada da şunu fark ettim. Bu 7 ülkenin 7’sinde de savaş durumu var. Yani bu ülkelerde yolsuzluğun zirve yapmış olmasının nedeni İslam değil, global emperyalizmin sebep olduğu, can aldığı, can yaktığı aptal savaşlar. Çünkü bilinir ki bir coğrafyada savaş varsa orada savaşın iç dinamikleri gereği yolsuzluk vardır. Sözgelimi bugün Danimarka’da bir savaş patlak verse seneye o listeye Danimarka da girer ve bunun sebebi Hristiyanlık olmaz.

Eh, bunun üzerine sosyal medyada şunu yazdım: “Ben o listeye bakınca emperyalizmin mahvettiği İslam ülkelerini görüyorum. Kırbaşoğlu ise kendisine öğretilen küreselci zırvaları. Bu “ama biz niye böyleyiz?” zavallılığının bütün hikâyesini Kırbaşoğlu tek tweette özetlemiş.”

Asıl sorun bu noktada başladı. “Kendimizi hiç mi eleştirmeyelim”, “bütün suç emperyalizmde mi” soruları havada uçuştu gelen yorumlarda. Çünkü şöyle dediğimi varsaydı insanlar: “Bizde suç yok. Kendimizi kesinlikle eleştirmeyelim. Bütün suç emperyalizmde…” Oysa ben böyle bir şey söylememiştim. Fakat mesela Kırbaşoğlu zımnen “bütün suç İslam’da ve ümmette” demişti.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Randevu sistemi, kamu iletişimi ve ötesi 11 Mayıs 2024 | 11 Okunma Bu başarı hepimizin 07 Mayıs 2024 | 757 Okunma İsmailağa buluşması: Sahi nedir bu Halidilik meselesi? 05 Mayıs 2024 | 2.011 Okunma İsmailağa buluşması 04 Mayıs 2024 | 1.827 Okunma Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.477 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar