Anahtar

“Elimdeki anahtarı bana babam verdi. Ona da babası vermiş. Bu anahtar benim eve dönüş umudum. Ben giremesem bile umarım çocuklarım bu anahtarla evimizin kapısını açarlar.”Bu cümleleri kuran adamın ailesi...

“Elimdeki anahtarı bana babam verdi. Ona da babası vermiş. Bu anahtar benim eve dönüş umudum. Ben giremesem bile umarım çocuklarım bu anahtarla evimizin kapısını açarlar.”

Bu cümleleri kuran adamın ailesi, 1800 yılların ortalarından itibaren gelen Filistinli ailelerle birlikte yerleşmiş Şili’ye. Futbolculuk, ardından teknik direktörlük derken yaşlanmış. Yaşlanması ve ailesinin neredeyse 150 yıldır burada, Şili’de yaşıyor olması ve hayatı boyunca bir kez olsun Filistin toprağına adım atamamış olması bir an olsun umudunu kaybetmesine yol açmamış. Bir gün, elinde sıkı sıkıya tuttuğu o anahtarla eve dönecek. Eve, Yafa’daki portakal bahçelerine… Eve, Gazze’deki balıkçı barınaklarına. Eve, Kudüs’teki zeytin ağaçları gölgelerine…

Anahtar… Bir umut, bir sembol, bir eve dönüş şifresi. Bir demirden harita... O anahtar sadece bir kapıyı değil, yeniden bir hayatı, elinden alınmış bir hayatı da açacak.

Ve Şili’den binlerce kilometre uzakta, Gazze’de bir demirci var. Adı Ali.

Şair, onun çocukluğu için yazmıştır şu dizeleri: Kaş çatarım düşmanıma, tanklarına taş çakarım / Ustam beni eve yollar, küçük kızına bakarım / Adım Ali; Ramallah’tan / Cenin kampına sürüldüm / İşe giderken canlıydım, dönüşte tel tel döküldüm / Bakırcının çırağıyım, yaşım oniki olmuştur / Anam beni bir güz günü hıçkırırken doğurmuştur / Göçmen kuş sürülerine ısmarlandı istikbalim

Hayır, ispatlayamam bunu. İspatlamama gerek de yok. Çünkü biliyorum, mıh gibi biliyorum ki şairin anlattığı o Ramallahlı Ali büyümüş ve bir demirci ustası olmuştur Gazze’de. Ateşin harıyla tutunmuştur memleketine. Pazısının gücüyle tutunmuştur. Ustasının kızıyla tutunmuştur. Onu hıçkırırken doğuran anasının hüznüyle ve hıncıyla tutunmuştur.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 434 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 908 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 954 Okunma Yavaş orman 14 Nisan 2024 | 291 Okunma Sosyal çürüme yazıları 1: Üçüncü sayfa cumhuriyeti 13 Nisan 2024 | 759 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar